Çarşamba, Eylül 30, 2009

HER NESNENİN YEDEĞİ OLABİLİYOR DA, HAYATIN YEDEĞİ?...


İnsan ne biriktirir?
Siz belki dersiniz ki eşya biriktirir, mal biriktirir, nesne yani.
Öyle olsun diyelim, insan ne için eşya biriktirir?
Biriktirdiklerine bakıp neler kurar, niçin onlardan ayrılmak istemez?

Bana sorarsanız insan anı biriktirir. Anı biriktirmenin bir yolu olarak, anıları nesneler üzerinden hatırlamak için eşya toplar.
Anneler bebelerinin kokusunu duyabilmek için onların el kadarken giydikleri zıbınları saklar. İlk sevgilinin yaşattığı heyecan unutulmasın diye, yazdığı mektuplar aşkla korunur. Aile yadigârı tabaklar o tabaklarda hep birlikteyken yenen yemeklerin sıcaklığı uğruna oradan oraya özenle paketlenip götürülür. Gezdiğiniz yerlerden oranın anısı süsler toplanır.
Bazen de takıntılı bir hal gelir üzerinize, bilmem ne dergisinin tüm sayıları bende olsun dersiniz, süslü kutuları toplarsınız, pul biriktirirsiniz, parfüm şiselerini atmaya kıyamazsınız...
Daha da ileri götürenler var bir de; bir şeyleri toplayıp biriktirerek ömrü geçenler, kendilerini topladığı nesnelere adayanlar, adeta topladığı biriktirdiği için yaşayanlar.

Pelin Esmer'in "
11'e 10 kala" filmi, bir toplayıcıyı anlatıyor.
Daha önce, çektiği belgeselde anlattığı amcasını bir kez daha anlatıyor.
Bu defa kurmaca bir öyküyle.
Mithat Bey, bu filmde kendi öyküsünün kullanılmasına kendisi de filmde oynamak koşuluyla izin vermiş, öyle duydum. Bu doğruysa, Mithat Bey'in titiz oluşunu mu, anılarına ne kadar bağlı olduğunu mu gösterir bundan emin değilim. Ancak, bu tutum, filmin temposunu düşürmüş, lafını uzatmış, anlatacaklarını kısıtlamış diye düşünüyorum.
Bir de profesyonel oyuncular, Mithat Bey'in etkileyici kişiliği ve duruşu karşısında, filmde amatör bir hale ve ruha bürünmüşler sanki. Öylesine, sıradan ve oyuncu olmayan şekilde oynamışlar, Nejat İşler dışında ki, o bile, vasat bir performans vermiş.
Mithat Bey gibi baskın bir karakter karşısında, Kapıcı Ali'nin kişiliğinde, hayata bakışında Mithat Bey'le karşılaşmasından sonra olan değişiklikler es geçilmiş.

Reşat Ekrem Koçu'nun 11 ciltlik İstanbul ansiklopedisinin son cildinin aranması ve tam bulunduğunda, hayatın akışı karşısında aramanın da bulmanın da beyhude oluşunun hissedilmesi, filme adını vermiş olmalı.

Mithat Bey, biriktirdiği her nesnenin yedeğini de alıyor. Böylece birinin başına iş gelirse, kolleksiyonu bozulmamış oluyor.
Peki, ya hayatın-hayatımızın yedeği?...
Yaşadığımızın başına iş gelirse, hayatımızın yedeği var mı?



.

7 yorum:

  1. sanki mithat bey'in değil, benim hikayem.

    YanıtlaSil
  2. Valla, bir daha yaşayacak olsam back up'ını aldığım bir hayatı mı ,isterdim, ben şimdi bunu düşüneyim:)))bilmiyorum valla...

    YanıtlaSil
  3. Simoncuğum,
    Yapma yahu!
    Mithat Bey, senin yaşındayken filme konu olan halinde değildi, muhtemelen.
    Yok dur bi dakika...
    Nasıl yani?
    Filmi gördün mü?

    YanıtlaSil
  4. Elektragülüm,
    Yok işte!
    Öyle bir back-up durumu yok!
    Elimizde sadece bir tanecik hayatımız var. Bu, şu anda elimizde olan ve yaşadık yaşadık, yaşamazsak kaçıp giden...

    Haa! Dersen ki, ben yaşadıklarımdan çok menunum, ne olur ne olmaza karşı bir köşeye bir kopyesini koyayım, onun için biraz daha beklenecek. Daha teknoloji o kadar değil.
    :))

    YanıtlaSil
  5. Yedeği yok.Yedeği olmadığı gibi bence hafızamızı sıfırlayarak yeniden hayatımızı yaşama şansı verilse yine aynı doğruları ve aynı yanlışları yapardık.Yani seçimlerimiz yine aynı olurdu.Çünkü aynı duygularla, aynı karekterle doğmuş olacaktık.
    Filmin hikayesi çok çok etkileyici.Gidip göreceğim.Hayal kırıklığına da hazırım. :-))

    YanıtlaSil
  6. Bayan E.ciğim,

    İşte bütün mesele o!
    Hep deriz ya "şimdiki aklım olsa" diye, şimdi sahip olduğumuzla geçmişe bakınca. O söz, hep bir hile içeriyor aslında.
    Bir de, yaşarken yedekli gitmek, bunu telafi edebilirim hissi var. O da bir yanılsama içeriyor.

    Kaç zamandır yaşadıklarımdan vardığım sonuç, şu an yaşadıklarından daha "var" olan ve daha "gerçek" olan yok. Kıymetini bil ve yaşa!
    :))

    YanıtlaSil
  7. Evet canım, şuandan daha kıymetli ve daha önemli hiçbir şey yok.Bugünkü aklınla, bugünkü hayatında, bugüne bakacaksın ve başladığın yerden hep ileri doğru hareket edeceksin.Yedeğiymiş, tekrarıymış, bugünkü akılla o günmüş hiç işin olmayacak...ne varsa bu hayatta, ne varsa bugünde var...:-))

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!