Salı, Haziran 08, 2010

YAĞMUR KAÇAKLARI

Dün öğleden sonra çocukların okulundan mesaj geldi sırayla; "şiddetli yağış uyarısı, valilik kararı, okul tatili, servisler, vs."
Biz İstanbul'da yaşayanların hafif parayonak tutum ve tavır içinde olduğumuz söz götürmez bir gerçek. Ne kadar akıl dairesinde hareket edenlerden olsak da, toplu cezbereye tutulmamak elde değil.
"N'oluyoruz yahu, bari ben de vakitlice geçeyim karşıya" deyiverdim kendime.
Bizim yakaya ulaştığımda "hava muhalefeti" bahanesine daha fazla sığınmadım, egzersize gittim, hiç değilse, sonra da eve.


Çocuklar, Alis Harikalar Diyarında filmini seyrediyordu. "Beni de bekleseydiniz, birlikte seyrederdik", dedim. "Gel" dediler, ama, "peki yemek hazırlığı ne olacak, aç değil misiniz?" sorularıma da ses çıkarmadılar.
Filmin yarısında, sinemaymış gibi mola verdiler, akşam yemeğimizi erkence yedik. İkinci yarıyı birlikte seyrettik. Film bitti, onlar bilgisayar ve arkadaşla telefon muhabbetine döndüler. Ee, ne yapayım, ben de filmin ilk yarısını seyretmeye başladım. Dün, Peri de seyretmiş filmi yazmıştı, eğlenceli film, masalı bliyorsunuz zaten!

Haa, bu arada, hani ben filmi tersinden seyrettim ya, önce seyrettiğim bölüme gelirken, elimde çocukların nedense bu akşam yemeyecekleri tuttuğu için, bana kalan çileklerle keyif yaparken hafif gevşemiş ve kanapeye yayılmıştım. Çilekler bittiğinde uyumuşum.
Hem de nasıl! Tam üç saat!
Uyandığımda, geceyarısına geliyordu saat. "Hadi bakalım, uykuyu bulursun bu gece, zor artık" dedim kendime.
Yooo! Hiç de öyle olmadı!
Yattım ve iki sayfa kitap okuyayım derken, uykum geliverdi. İnanamadım kendime!

Sabah, çocukları göndermek için uyandığımda hava kapalıydı, ama şu son yarım saatteki yağmuru tahmin edecek gibi değildi.
Oğlum gittiğinde, henüz yağmur başlamamıştı.
Kızım ise, kalkmamak ve gitmemek için elinden geleni yaptı. Sonunda baktım yine papaz olacağız, servise telefon ettim. Şöför, pek kimse gelmiyor bugün deyince, teslim oldum. Uyuyor şimdi.

Ben bunları yazana dek, hava biraz yükselir gibi oldu ya, şimdi de karşı kıyıdan haberler geliyor; çok yağıyormuş!
Ben de mi gitmesem, acaba?
.

14 yorum:

  1. Komşum,siz iyisimi bugün evden hiiiç çıkmayın. Dışarısı gerçekten fena. Ana kız evde doya doya keyif yapın bence. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. "yagmur kacaklari" basligi, 80'lerde cekilmis, yasar alptekin, serpil cakmakli filmlerini hatirlatti :)

    YanıtlaSil
  3. Gitme tabii ki. Kaytarmak için bulabildiğin her fırsatı değerlendireceksin, yoksa nasıl geçer bu hayat. (Ay kendimi seveyim ne yahşi bir kelam ettim. Keşkem Türkçe olimpiyatlarına girseymişim:))
    Havada bulut, şen işi unut Ekmekçim, hava düzelince hatırlarsın.

    YanıtlaSil
  4. Hımmm bu filmi biz kızlar da izleyelim bari, yağmurlu havada, pörtlemiş mısırla (abiye kuzu lafı:D)ne de güzel gider....
    Bu arada rahmetli babaannem uyku uykunun mayası derdi:D iyi olmuş sefan olsun.

    YanıtlaSil
  5. hımm :/ sabah uyandığımda saat 8:55 olmuştu. çalar saat olarak kullandığım telefonumun şarjı bitmiş ve kapanmış. ve ben bir ölü gbi uyumuşum. çünkü odamın penceresini hangi akla hizmet açık bırakmışım, pencerenin dibi ıslanmış, oda serin, ben de yorganıma sarılıp kalmışım. rüyamda liseden arkadaşlarla takılıyorduk, sığamadım bir türlü uykuya, uzadıkça uzamış arkadaşlar olunca :) şu an işteyim ve yağmurun beni ertelemesine izin vermedim. ama şimdi sizi okuyunca içimi bir pişmanlık kapladı. bir bardak çayla camdan dışarıyı seyretmek ne tatlıdır kimbilir :)

    YanıtlaSil
  6. Şenkuşum,
    Maalesef şeytana uydum ve çıktım!:(
    Oldu bi kere, yağmur ara verince çıktım dışarı.
    Şimdi pişmanım, ama, ne çare!

    YanıtlaSil
  7. Neocuğum,
    Tarih doğru ve fakat, Tarık Akan ve Ayşegül Aldinç oynamışlar! Yönetmen de Yavuz Özkan'mış.
    :))
    Başlığı atarken pek şiirsel bulmuştum, şimdi retro oldu!
    :)

    YanıtlaSil
  8. Olimpiyat finalisti Leylak hocam!
    Emin olunuz, Türkçenizin her haliyle yarışı kazanırsınız, emin olunuz!

    Ancak, ben bu arada kaytaramadım -gerçi, şimdi pişmanım ya, ne çare- işe geldim.
    Şimdi buradan size laf yetiştirerek biraz kaytarmış gibi yapıyorum.
    :))

    YanıtlaSil
  9. Gugukcuğum,
    Bizimkiler de (nineler yani) derlerdi o sözü, sahiden uyku uykunun mayası!

    Evet ya, tam kızlarla pörtlemiş mısır eşliğinde seyredilecek film.
    :))

    YanıtlaSil
  10. Fatmacığım,
    Bu ani hava değişikliği bizi uyku düşkünü veya uyku sersemi yaptı sanırım. Öğlene kadar bir türlü toparlanamadığım gibi, kahve içmeme rağmen şimdi de uykumun açılmış olduğu söylenemez.
    Iyy!
    :)

    YanıtlaSil
  11. ben sabah kızımı dürtmedim bile. dün yağmur çiselerken bile tatil olduysa okullar, bugün haydi haydi diye. ama tabii ters bir ülkede yaşadığımı unutmuşum yine.

    dün gereksiz yere okul tatil ettikleri için eleştiri alan valilik bugün sanırım sırf bu eleştiriler yüzünden okulları tatil etmedi. halbuki de bu sabah çocukların tam sokaklara çıktığı saatlerde e5 üzerinde dereler oluşmuş, gerçek dereler taşmış, kıyametler kopmuş bulunuyordu.

    neyse allahtan faka basmadık. benim de evde serme gibi bir lüksüm var her daim :)

    YanıtlaSil
  12. oh ne guzel yapmissiniz tatil ilan etmekle bugunu :) ben de ozanı gondermedim. kurtarıcım olan anama bıraktım ama kendim kös kös gittim okula tabi :(

    neo'nu yazinin basligiyla ilgili yorumuna ise baya bir guldum sabah sabah ama okuldan yorum yazamadim. cok yasa sen neo :)

    YanıtlaSil
  13. Aslıcığım,
    Ters bir ülke, hem de ne ters!
    Öyle ki, bazen bunlar yine "ters" bişey yaparlar diye beklerken bir bakıyorsun ki, "düz" yapmışlar!
    :)
    Dışarısı nasıl bir havaydı, anlatılır gibi değil!

    YanıtlaSil
  14. Şulem,
    Benim tatil yarım oldu, öğlene doğru çıktım, akşamüstü erken döndüm filan, süreli işler hava muhalefeti dinlemiyor!
    :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!