Pazar, Eylül 04, 2011

ON BİR

Arada sırada önüme bir kitap çıkar ve kendisini bana okutur.
Böyle zamanlarda o sırada okuduğum ne olursa olsun, bir bakmışım bırakmışım onu ve "o" kitabı okumaktayım.
Üç gün önce kitapçıda amaçsızca gezinirken, alt raflarda gördüm onu.
Adı "On Bir",  afilli kitaplar basan Domingo tarafından yayınlanmış.


Yazarı 1980 doğumlu bir İngiliz komedyen, Mark Watson. Mark bizden; bir blogu var!
Bir solukta okudum diyebilirim, öyle sürükleyiciydi. Kitabın görsel bir anlatımı var, hemen içine girip, akışa kapılıverdim.
Bilmiyorum anlatılanlar sizin ilginizi çeker mi? Ancak bu sıralar sıklıkla, karşımıza çıkan tesadüfler, verilen kararlar, insanların birbirlerinin davranışlarından etkilenmesi, müdahale etseydik ne değişirdi gibi konularda düşündüğüm için kitap beni iyice sardı.

Şu satırlar mesela:


-Epeydir yoksun, hayat nasıl gidiyor?
-Şey, evet, iyi gidiyor, inişli çıkışlı.
-
İnişli çıkışlı ha!? İnişli çıkışlı iyidir herhalde. Şunu sakın unutma: Herşey olacağına varır, değil mi?
-Ben...
-
Herşey olacağına varır. Sen istediğini yap. Bazı şeyler olur. Bazı şeyler olmaz. Değil mi?
Elimizden birşey gelmez!
Gelir sanırız, ama gelmez!
Sayfa 184


....Geçmiş geçmiştir ve geçmişte kalması gerekir; ona geri dönülemez....
Sayfa 249


Kediler ve Kitaplar isimli blogda, kitap güzelce anlatılmış, buradan okuyunuz.

Şimdi gelelim şarkıya...
Kitabımızın baş kahramanı bir radyo programı yapıyor, geceyarısından sonra yayınlanıyor program. Çalınan müziklerden bir-ikisinin adı var. Sonlara doğru bir yerlerde Roxette'in şahane şarkısı var, "It Must Have Been Love."
Dinleyin!


.

Hiç yorum yok: