Salı, Kasım 22, 2011

SİNEK ISIRIĞI DEĞİL, ODA MÜZİĞİ

Barış Bıçakçı'nın "Sinek Isırıklarının Müellifi" romanını okudum, bitti.
Tereddüt ettim yazarken, roman mı demeli, anlatı mı? Öylesine roman iddiası olmayan bir sadelik ve sükunetle yazılmış ki kitap.
Kitabımız, Cemil'in yazdığı kitabı yayınevine teslimiyle başlıyor. Yayınevi editörünün aylar sonra dosyayı okuyup, metnin nasıl olması gerektiği hakkındaki görüşünü bildirmesiyle bitiyor.
Cemil beklerken biz onun hayatını öğreniyoruz. Arkadaşlarını, karısını, toplu konuttaki yaşantısını, komşularını, aşk hakkındaki düşüncelerini...
Kitabın usul usul anlattıklarının beni nasıl içine alıverdiğini anlamadım bile.

Sonra 146. sayfada 50. bölümün ilk cümlesini okudum:
"Cemil'e hayatın şölen olduğunu hissettiren şeylerin üstünkörü yapılmış listesi:
Virginia Woolf'un Mrs. Dalloway romanı.
...Kim Novak ve William Holden'in oynadığı Piknik filmi.
...Ezginin Günlüğü.
...İtalo Calvino.
....."
Daha listenin ilk maddesinde kendi listemi yapmaya başlamıştım, bile.
Benim ilk aşık olduğum Virgina Woof romanı Deniz Feneri'dir. Sonradan Mrs. Dallowey'i okumuştum. Şimdi bile en çok hangisini severim kararsızım.

Filmler, müzikler, resimler, ressamlar, şiirler, albümler, yazarlar...
Hayatı şölen haline getirenler, bizi biz yapanlar...

Ben bu kitabı çok sevdim. Sadece şu tek cümle bile olsa onu sevmeme yeter de artar bile!

Şimdi söyleyin bana, sizin için hayatın şölen olduğunu hissettiren şeylerden birkaç tanesini.


28 yorum:

  1. Kitabı çok beğendim ben de.

    Hayatı şölen haline getirenlerse saymakla bitmez. Çay, sahil, yürüyüş, pazarlar, mutfak, erguvan, İstanbul sokakları, sayısız kitap ve müzik...

    YanıtlaSil
  2. Son günlerde öyle çok adını duydum ki bu kitabın meraktan ölüyorum. Hemen alıp okuyacağım. Adı bile çekiyor insanı kendine :)

    YanıtlaSil
  3. Önermişsen alınmalı ve okunmalı.
    Benim için hayatın şölen olduğunu düşündüren şeylerin en başında İda geliyor. Sonra çay, sigara, ellerimi cebime koyup yürüyebilmek, yürüyecek kadar sağlıklı olmak, sabah uyanmak of çokmuş:)

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar güzel, ne kadar yalın, ne kadar mutlu eden bir kitap değil mi. İki kere okudum, dönüp dönüp okumak niyetindeyim. Elektra çok güzel tanımlamıştı, bazı cümleleri parmağımla sevdim diye, aynen öyle, ben öpmek istedim.
    Hayatın şölen olduğunu hissetiren öyle çok şey var ki benim için, şu ara Antalya'nın sonbahar renkleri bile başlı başına bir madde...

    YanıtlaSil
  5. Merhaba.

    Sanırım bu blogunuzu ilk ziyaret edişim.Öyle ise haliyle ilk okuduğum yazınız.Kitabı çok tatlı bir yazı ile anlatmışsınız.Elimdekiler bittikten sonra almayı düşünüyorum.
    Umarım ben de beğenirim.

    YanıtlaSil
  6. Işıncığım,
    Şölenin çoğu maddesi ortak seninle, ne güzel. Belki gelecek defa tek tek bir-ikisini seçmeli.:)
    Haa unutmadan, parktaki erguvan ağacımı vermem bak. ;)

    YanıtlaSil
  7. Kediciğim,
    Barış Bıçakçı'yı daha önce okumuş muydun? Bunu okuyunca, öncekiler sıraya girecek, eminim. :)

    YanıtlaSil
  8. Ebrucuğum,
    Çok tabii, iyi ki çok!
    Sadece ayağa kalkıp yürümek, o yola çıkmak başlangıç. Sonra şölenin zevkine vara vara gidiyorsun. Arada ayağımız taşa takılsa da...
    :)

    YanıtlaSil
  9. Leylağım,
    Sonbaharın renklerini sende seyredip imreniyorum, buradakinden çok daha ışıklı, parlak renkli.
    Oldum olası kelime canbazları beni yorar, bundan dolayı Barış Bıçakçı'nın kelimelerinin, anlatımının sadeceliği bana çok cazip geliyor.
    Evet, dokunmalı, sevmeli o kelimeleri. :)

    YanıtlaSil
  10. Semih hoşgeldiniz! :)
    Okuyun vakit geçirmeden, o dünyayı ve anlatılanları umarım çok seversiniz. :)

    YanıtlaSil
  11. Hafta sonu alacağım iki kitaptan biri. Leylak Dalı bahsetmişti çok merak ediyordum, sizde de görünce iyice meraklandım. zaten Barış Bıçakçı diynce şaşırmamak lazım, öyle içten, öyle naifki o hep yazsın, biz hep okuyalım diyorum:))

    YanıtlaSil
  12. hımmm, harika bir soru. bunu hiç düşünmediğimizi farkettirdin bana. yüzlerce, binlerce şey var ama şuarada hemen aklıma geliverenleri sayayım:
    kızlarım ve eşim
    müzik
    kitap okumak.
    doğa.
    veee yaşıyor olmak!
    teşekkürler bana bunları düşündürdüğün için. kitabı okuma listeme aldım.

    YanıtlaSil
  13. Daha önce bir kitabını okumuştum. İçimden bir ses bu kitaba bayılacağımı söylüyor ama :)

    YanıtlaSil
  14. Benim için olmazsa olmazlar;
    ...... o kadar çok şey bir anda yığılıyor ki zihnime bunu düşününce. kimi zihnime kimi mideme kimi ruhuma dönük. hepsi işte. şu an kucağıma alıp sana bunları yazdığım laptopum bile:)

    YanıtlaSil
  15. ne güzel ve su gibi akan bir kitaptı yine di mi? hayatı şölen haline getirenlerden biri: iyi edebiyat :)

    YanıtlaSil
  16. Ben de biraz önce bitirdim kitabı, çok tatlı cümleler vardı şimdi dönüp tekrar bakacağım.
    Hayatı şölen haline getirenler, sevdiklerimiz, paylaştıklarımız bence.

    YanıtlaSil
  17. Bilgeannesi,
    Öyle valla! Barış Bıçakçı hep yazsın, biz hep okuyalım.
    :)

    YanıtlaSil
  18. Gugukcuğum,
    Yaşıyor olmak, bize verilmiş bir armağan. Değerini bilince, değeri artan...
    :)

    YanıtlaSil
  19. Kediciğim,
    Bekliyorum sonucunu...
    :)

    YanıtlaSil
  20. Elektram,
    Senin alfaben var ya, onlar işte belki biraz da...
    :))

    YanıtlaSil
  21. Şulem,
    İyi edebiyat en vazgeçilmezlerden, hem de!
    :))

    YanıtlaSil
  22. Serpilciğim,
    Sevdiklerimizi paylaşmazsak, birşeyler eksik kalıyor biraz, sanki. Haklısın.
    :)

    YanıtlaSil
  23. Benim hayatın şölen olduğunu hissettirenler listemde Virginia Woolf en sevdiğim yazar olarak yer alır. Benim ilk tanışıklığım ise Dalgalar romanıyladır. Onun dışında listemi sıralarsam, ilk aklıma gelenler: arp sesi, dost sohbetleri, kıvamında bir çikolatalı sufle, denizden gelen ılık bir rüzgar, turkuaz renk...

    YanıtlaSil
  24. Bernacan,
    Virginia Woolfseverlerdensin, ne güzel!:))
    Çikolatalı sufle miii? Hımmm! :)

    YanıtlaSil
  25. çavdar teyzem, bu postuna laf attım tımbır mekanımda :)

    YanıtlaSil
  26. Abicim,
    Bende bir bunama ya da Borgesvari bir körlük olsa gerek.:(
    Nerde, hangi postta?

    YanıtlaSil
  27. estağfurullah, gözünüzden kaçmıştır sadece.

    şurada, bkz: http://gormebicimleri.tumblr.com/post/13209844433/demirhindi-kokuyle-karanfil-tarc-n-zencefil-gibi

    YanıtlaSil
  28. Amannn! Yeteri kadar izlememek, araştırmamak... Ve işte sonucu!
    Pardon abicim.
    :))

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!