Pazar, Haziran 03, 2012

KABAKLI BULGUR PİLAVI MI, BULGURLU KABAK PİLAVI MI?

Bugün buzdolabındaki kabakları, zeytinyağlı yemek yapmak niyetiyle dışarı çıkarmıştım.
Kuru soğanı yarım ay şeklinde doğrayıp tencerede iki üç kaşık zeytinyağıyla öldürmeye başladığımda bu niyetim sürüyordu.  
Derken, biraz tat ve renk katsın diye soğanların üstüne iki küçük tatlı kırmızı biber ve dört orta boy çarliston biber doğradım. Hımm, şu zeytinyağlı kabak tasarısından emin miydim, acaba?
Orta boy dört kabağın üstünü kazıyıp, boyuna dörde enine üçe böldüm ve tenceredeki soğan biber karışımının yanına salıverdim.
Uzun zamandır pilav pişirmiyordum. Şimdi bu kabakların içine azıcık bulgur ekleyeceğime, azdan fazla eklesem ne olurdu? Pilavımsı olurdu, evet.
Güzel! 
O zaman, önce dört orta boy domatesi doğrayıp, kabakların üzerine göndereyim. Sonraaa  bir su bardağı iri bulguru yıkayıp, tel süzgeçte bekleteyim.
Kabaklar ve domatesler harlı ateşi görünce sularını saldılar bir güzel. Şimdi ocağı orta ateşe getireyim ve bulguru ekleyeyim.
Su eklemeye gerek yok. Bulgur, kabak ve domatesin suyunda şişer ve pişerken, tuz, karabiber, pul biber ve ince doğranmış dereotu sırayla tencereyi şereflendirdiler.
Oldu bitti bile...


Hatırlatırım; güzel bir tereyağınız varsa ve diyetle zorunuz yoksa, sebze ve bulgur karışımı tencerede dinlenirken, bir iki kaşık koymak istersiniz belki.
Az olsun, abartmayın!

2 yorum:

  1. efendim, bulgur pilavının asıl patlıcanlısı güzel olur !

    YanıtlaSil
  2. Olur efendim, o da olur!
    Hatta, anam meyhane pilavı adıyla patlıcanlı ve kabaklı yapar, bu pilavı.
    Şahane olur. :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!