Pazar, Aralık 01, 2013

sevgili blog'um ...

... son günler "sıradan ve sıkıcı günlerimiz"i hasretle andığımız günler oldu. ardı ardına sıkıntılı sağlık haberleri aldım.
arkadaşlarımın ailelerinde hastalıklar, tümörler, ameliyatlar, beklenen haberler, sonuçlar...
çekirdek ailede de vukuat eksik değil.

önce iyi haber, henüz tam anlamıyla şifa bulmasa da annemin fizik tedavisi bitti.
derken, kızçemin diz ağrısı şikayeti tekrarlayınca, soluğu doktorda aldık, ardından mr çektirdik. sonuç; anneanneninki kadar vahim bir durum olmasa da menisküsde ve bağlarda bir zorlanma var, kıkırdak doku biraz zayıf.
çözüm; buz tedavisi ve egzersiz.

kızkardeşim, iki gözündeki farklı numaralar görüş kalitesini bozduğu için ameliyat olacaktı. normal koşullarda, ameliyat günü göz bebeği büyütülerek muayene yapılır ve birkaç saat beklemeden sonra operasyon yapılırmış. o gün doktorun işi çıkmış, ameliyat ertesi güne kaldı. oysa  bir sonraki gün, kardeşimin bir seyahate gitmesi gerekiyordu. böylece ameliyat bu haftaya kaldı.

üç sene önce (ne üçü, üç buçuk olmuş yahu!) sol gözümde vitreus dekolmanı olmuştu. bütün bu sağlık sorunları haftasında bana çıkan piyango, bu defa sağ gözümde aynı hikayenin olmasıydı. eh, zorunlu bir göz doktoru ziyareti, muayenesi, göz bebeği büyütülmesi, zorlu ve sıkıcı bir muayene...
vitreus dekolmanı da, neymiş derseniz şöyle bir şey, tık lütfen!

bütün bu konular arasında iş devam ediyor, yeni meslek eğitimi için okul devam ediyor.
derken, haftaya noktayı yine kızçem koydu.
perşembe gecesi, ben okuldayken, kuzucuk sağ ayağını oda kapısının pervazına çarpmış ve sonuçta serçe parmağı kırılmış. "anne, telaşlanma, üzülme ama sanırım parmağım kırıldı" diye beni aradığında karşıya geçmek üzere vapura biniyordum. sonrası, taksiye atlamaca, evden kırık parmaklı kuzuyu hastaneye taşımaca, acilde muayene, sarılan ayak, ağrı kesici almak için nöbetçi eczane arama...

ertesi gün, sarılı ayağa sık sık kramp girince ve parmaklarda morluk değilse de kızarma olunca, sargıyı açtım ve cumartesi sabahı başka hastaneye gittik. yeni bir muayene yeni bir film, doktorun nazik bir manevrası ve çok şükür şimdi işler yolunda...

cumartesi, oğlum "mülteci style bavuluyla" haftalık ziyaretine geldi. eve geldiğinde, bavulun içinden kirli çamaşırlar, yemek taşınmış kaplar vs. çıkıyor, giderken temiz çamaşırlar ve içi yemek, kek, börek vs. dolu çeşitli kaplar...
bugün farkettim ki, ona yemek hazırlayacağım, boğazından iki lokma sevdiği şey geçsin diye onun evde olduğu süreyi, ben mutfakta geçiriyorum. böylece sohbet etmek için sadece sofradaki zamanımız kalıyor. bu saçma bi durum! bir çözüm bulmalıyım ki, hem onun kursağı ev yemeği görsün, hem ben oğlumu göreyim.




haftanın özeti bu işte! 
eşlikçi olarak  fotoğraf yok bugün, şarkı var.
sağlıcakla...

12 yorum:

  1. Çok geçmiş olsun Ekmekçikızcım, hepsi bitsin gitsin tez zamanda.

    YanıtlaSil
  2. ay kıyamam geçmiş olsun hepinize tez zamanda hepiniz iyileşin

    YanıtlaSil
  3. Ekmekçim geçmişler olsun, herke çok çok iyi olsun...

    YanıtlaSil
  4. Serpilciğim,
    Sağol canım. :)
    Post ağlama duvarı gibi oldu ya, neylersin... ;)

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Handan,
    Çok teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  6. Sevdacığım,
    Sağolasın, eh işte, yavaş yavaş yoluna giriyor her şey. :)

    YanıtlaSil
  7. Leylakcığım,
    Çok teşekkür ediyorum. :)
    Uff, ne haftaydı amma! ;)

    YanıtlaSil
  8. çok geçmiş olsun, umarım herkes tez zamanda sağlığına kavuşur.

    yavrularınla bol bol zaman geçirmen dileğiyle, sevgiler: )

    YanıtlaSil
  9. Çok çok çok geçmişler olsun , herkese.

    Sağlık ve sevgi dolu günler size

    Esma

    YanıtlaSil
  10. Blogcu Anne,
    Çok teşekkürler güzel dilekler için. :)

    YanıtlaSil
  11. Esmacığım,
    Sevgiler benden, teşekkürler. :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!