Perşembe, Aralık 13, 2018

ve iki film, bir kitap daha

son kitap kulübü toplantısında, bu ay elena ferrante'nin "benim olağanüstü akıllı arkadaşım" kitabını okuyalım kararı çıkmıştı.
geçen seneden beri kitapçı raflarında gördüğüm, üzerinde konuşulduğunu duyduğum bir kitaptı. doğrusu, "bir kitap" değil, dört kitap aslında.
aldım ve hemencecik okudum, bitti! 
ancak bitmedi! 
çünkü belli ki diğer üç kitabı da okumak gerekiyor. son sayfa yarım kalmış bir cümle gibi bir sonla kapanınca, kitap  bitmiş olmuyor. dizi film mantığı adeta, yeni sezonu izlemek için merak unsuru soru işaretleriyle açıkta bekliyor.

henüz karar veremedim, bu yemle oltaya takılıp diğer üç kitabı da okuyacak mıyım, yoksa nasılsa dizi yapıyorlarmış o zaman devamını öğrenirim mi diyeceğim?
kitabın benim için cazip tarafı, yıllar önce gördüğüm napoli'de geçiyor olması.
napoli'nin çatılarındaki televizyon antenleri ve tarlabaşı usulü sokak aralarında gerili çamaşır telli evleri aklıma düştü yeniden.
o güzel doğası, vezüv yanardağı, capri adası, pompei, amalfi kıyıları, sıcakkanlı insanları, değişik yemekleri...



geçen hafta ve bu hafta birer film gördüm.

geçen hafta ata demirer'in filmi "hedefim sensin"i izledim, güldüm eğlendim, hoşca vakit geçirdim.
bir de bunca senenin bozcaadacısı olarak, "gökçeada'ya haksızlık ediyoruz galiba, orayı da görsek ya" düşüncesi yer etti aklımda.

bu haftanın filmi çağan ırmak'ın "bizi hatırla" oldu. tadında dramıyla, iş ve karıyer peşinde kendisini ve değerlerini heba edenlere dozunda eleştirisiyle güzel ve yönetmenin kumaşı gereği hüzünlü duygularla çıktığım bir filmdi.

bu haftalık böyle...

2 yorum:

  1. Okumanı öneririm canım, zira kitaplar ilerledikçe daha güzelleşiyor. Su gibi akıp gidecek zaten.
    Sözkonusu filmleri ben de izledim.

    YanıtlaSil
  2. Leylakcığım,
    Madem oku diyorsun, okunacak o halde. :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!