Perşembe, Ekim 31, 2019

Son yazıdan beri, yaklaşık iki haftadır......

...yazayım yazayım diyorum, bir oturup yazamıyorum.
Konu başlıklarıyla gidelim.

İki film gördüm, ilki Cem Yılmaz'ın Karakomik Filmi, ikincisi Almadovar'ın Acı ve Zafer'i.
Cem Yılmaz'ın Kara filminin senaryosu üzerinde keşke biraz daha çalışılıp, geliştirilseymiş. Çok iyi film olmaya ramak kala, biraz eksik ama yine de iyi bir film olmuş. Komik filminde ise, güldük eğlendik ve bitti.
Almadovar'a gelince, Acı ve Zafer,  tadı damağımda kalan Almadovar filmlerinden biri olarak geçti, kişisel tarihime. 
Almadovar'ın pek çok filmini seyrettim, bir kısmına hayran kaldım,  bir kısmını çok da sevemedim. Bu film, önümde sayfa sayfa açılan bir kitap gibi, hem bu duygularımın nedenini anlamamı sağladı, hem de kendi başına güzel bir seyir duygusu yaşattı.
Ek olarak, oyuncular harikaydı, müzik nefisti. 

İki kitap okuyorum, birincisi tekrar ve sindirerek okuduğum,  Pascal Mercier'in "Lizbon'a Gece Treni", diğeri Şermin Yaşar'ın öyküleri "Gelirken Ekmek Al". 
Lizbon'a Gece Treni'ni okuyalı 7 sene olmuş.  Lizbon'da kısa da olsa vakit geçirmiş, turistlik yapmış, bir kaç yerini görmüş ve çok beğenmişken, kitabı yeniden okumanın tam zamanıydı. Tadını çıkararak okuyorum, yeniden.
Şermin Yaşar'ın bir önceki öykü kitabı Göçüp Gidenler Kolleksiyoncusu'nu beğenerek okumuş ve  O. Henry hikayesi tadındaki öykülerini sevmiştim. Yeni çıkan öykü kitabını okumam da bu tadda gidiyor, şimdilik.

Bir ikileme daha, çocuklar ayrı ayrı ve birlikte geldiler gittiler, geldiler gittiler.
Geldiklerinde şenlik ve hareket, iş güç oluyor, gittiklerinde ev ıssızlaşıyor, yapacak işim yokmuş gibi bir boşluk hissi yaşıyorum. Alışamadım gitti...

Gündemin son maddesi, kızımın Ankara'ya kendi kullandığı bir araba ile gitmesiydi. O kendisinde uzun yol cesareti bulup işe girişmişken, anne endişesiyle "aman kızım, dur kızım" demek aklıma yatmadı. O nedenle, yolun açık olsun deyip, ardından su gibi kavuşsun diye dualar edip gönderdim.

O yoldayken aklıma yıllar öncesi geldi. 
Henüz iki yaşındaydı kızım, deniz kenarında tatildeydik ve tüm tatil boyunca kendisince malum bir nedenle kuma ayağını hiç basmadı, denize girerken boynuma asıldı kaldı. Sonraki sene, bir havuz kenarında benzer direniş sergiledi. Hiç üstüne gitmedik, bir kaç kez havuzun kenarına geldi, sonra yavaş yavaş suya ayağını soktu. Derken bir anda karar vermiş gibi, havuza kendini attı, aman deyip anca kollayacak zamanımız oldu. Sonrası eğlenceli, sudan hiç çıkmaz oldu!
Dedim ya, cesareti gelmişti yine, uzun yola çıkma demek olmazdı.



Balkondaki zeytin ağacımın bir avuç meyvesi var, bu sene.
Ağaç dediğime bakmayın, kendisi fidandan hallice. 
Olsun! Çalışıp çabalıyor, meyvesini yetiştiriyor.
Bana da seyrine bakmak kalıyor.

6 yorum:

  1. Selam kızınızı tebrik ederim. Sizde iyi yapmışsınız. Ben araba kullanırken şehirler arası yola iki yıl sonra çık dediler. 93 yılında ehliyet altı ay sonra araba aldık. O zamandan beri yollardayım.eşimin ehliyeti yok. Araba sürmüyor. gençler cesaretli. Kızınıza bol gezmeli günler diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Merhaba. Bahsettiğiniz iki filmi de henüz izlemedim ama ikisini de merak ediyorum. Kızınızı uzun yola uğurlayışınızı düşündüm acaba ben de sizin gibi davranabilecek miyim?:)

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Parıldayan Çiçek,
    Teşekkürler güzel dileğiniz için.
    İki arkadaşım da sizin gibi, eşler araba kullanmıyor kadınlar şöförlük yapıyor. En iyisi bu galiba. :)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Fatma,
    Çocuk yetiştirmenin en zor tarafı, verilen bu kararlar sanırım. Günü geldiğinde anne içgüdünüzle en iyisini yaparsınız.
    Sezon başlayınca filmler üst üste geliyor, bu hafta yenileri var. :)

    YanıtlaSil
  5. Selam.:)
    Nedense bir türlü Cem Yılmaz izleyemeyenlerdenim ben... İtici geliyor bana.
    Bizde geçen gün "Joker" filminiz izledik, çok beğendim.
    Ah annelik nasıl da hem endişeler diyarı hem de gurur diyarı. Yolu açık olsun kızınızın.
    İyi geceler 🤗

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Satır Arası,
    Cem Yılmaz, zeki ve sözünü tartarak söyleyen, toplumumuzu iyi tanıyan bir sanatçı, düşüncesindeyim. Sadece stand-up yapıp güldürmüyor, özellikle filmlerinde dram yanı güçlü karakterler de yaratıyor.
    Bir fırsat bulup izlerseniz, belki de seversiniz. :)
    Joker çok beğenildi, merak ediyorum ben de.

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!