Sabah, oğluma el sallamak için camı açtım. Servis hareket etti, ben de sardunyanın kuru yapraklarını temizleye giriştim.
O da ne!?
Kuruların arasında yarısı yenmiş, dörtte biri kalmış, tül haline gelmiş yapraklar da var.
Nasıl yani?
Bir yandan temizleyip, bir yandan söyleniyorum. "Sardunya kış soğuklarına dayandı, donmadı, bu da nerden çıktı, şimdi!"
Çok geçmedi, yaprakları kıtırdatan fail bulundu, işte şu üstteki yeşil canlının bir benzeriydi kendileri.
Hoop, aşağıya bahçeye lütfen, burdan buyrun!
Benim, üç saksı sardunyamın dışında besin bulunuz kendinize, hadi yallah!
"hain tığ tığ
YanıtlaSilpis tığ tığ,
yapraklarimi yedi
kıtığ kıtığ"
onun orjinali bi kere :)
Yani ekmekçikız ne diyeyim sana bilmiyorum ki tırtılı bile sevimli kılmışsın ya helal:)
YanıtlaSilŞulecim,
YanıtlaSilOrjinal tıytıl fotosunu koysaydım da bunu söyleyecek miydin acebağ?
:-)
Ebrucuğum,
YanıtlaSilBlogundaki "itiraf"ı okuduktan sonra ne demek istediğini çok iyi anladım.:)
Ne var ki, benim canlılar alemiyle ilişkilerim pek dostça. Bu da o fasıldan işte!
aklıma bir şey geldi. okuldayken, okulda lise oluyor hani, ilkokul falan değil... kibrit kutusunda tırtıl besliyordum. bir arada evdeki saksı çiçeğinde uğur böceği bulup kibrit kutusunda besleyeyim telaşına düşmüştüm. bir süre sonra kibrit kutusundaki tırtılları o minik mekanlarında bulamaz oldum. köy yeri olsa şu böcük yer, bu böcük götürür derdim ama... üniformamın cebindeki kibrit kutusundan kim götürür bi yeşil minik tırtılı :( hala biliyor değilim...
YanıtlaSilher canlı doğal ortamında yaşamalı... beni atın denizlere....
-cöcük-
Cöcük hanım,
YanıtlaSilValla "beni de atın denizlere"!
Başka bişeycik istemem!
:))
Sahi, nereye gitti senin o tıytıl?