Çarşamba, Mayıs 02, 2012
KARŞININ POLİSİYİM HAN'FENDİ !
Geçen hafta sonu, Pazar günü Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun 8. etap yarışı vardı. İstanbul'da. Tık!
Bakmayın bu haber spikeri edalı bilgiye. O sabah, kitap kulübümüzün toplantısına gitmek üzere yola çıkıp, Bağdat Caddesinin başında bir taksinin içinde çakılıp kalana dek, bu durumdan habersizdim.
Neyse ki, bindiğim taksinin şoförü becerikliydi ve türlü çeşitli yan yollar, üst yollar, dikine gidip paralele dalmalar sonucunda gideceğim yerin çok yakınına ulaşabildim.
Bisiklete bu organizasyona özel ilgi duyanlar dışında kimsenin ne bu yarıştan, ne yarışın o gün İstanbul'da koşulacağından, Bağdat Caddesinin ve Sahil yolunun nerdeyse tümünün, Boğaziçi köprüsünün uzun saatler kapalı kalacağından haberi olduğunu sanmıyorum.
Klasik halimiz:
Son dakikada iş yapılır, kimseye haber vermeye gerek duyulmaz, dersi kursu işi olanlar nasılsa başının çaresine bakar, vs. vs. ...
Ne de olsa, vatandaş devletin kuludur, bu memlekette!
Bütün bu tantana içinde hatırladıkça güldüğüm bir sahne var. Araç kullanan arkadaşım, trafik polisine soruyor:
"Memur bey, burayı da kapatmışsınız. Caddeye nereden çıkacağız, şimdi?"
Memur hazırcevap:
"Bilemiyorum han'fendi, ben karşının polisiyim, bu taraftaki yolları bilemiyorum."
İstanbul'u bilenler yabancı değildir, "karşının taksisiyim, yolu tarif ediverin abla" muhabbeti ile karşılaşırız, sık sık.
Bu cevap bana o durumu çağrıştırdı, fena halde.
Ay koptum valla karşının polisiyim ha, ağlanacak halimize gülüyorum, durumumuz çok vahim, çok...
YanıtlaSilBu çok yaratıcı bir itiraz ama, tam bizim usul!
YanıtlaSil:)))
ben tv den izledim bu yarışı. haklarını yemeyelim yarış yayınlanırken söylediler yolların kapalı olduğunu :D:D
YanıtlaSilSeçil,
YanıtlaSilHaklısın!
Yarışın o sırada nerede yapıldığını bile söylemeyebililerdi! :))