BAL VE KAN ÜLKESİNDE

Haftasonu bir film gördüm ve film mi seyrettim dayak mı yedim bilemedim.
Angelina Jolie'nin senaryosunu da yazdığı, ilk kez yönetmenlik yaptığı  "In the Land of Blood and Honey" / "Bal ve Kan Ülkesinde" o film.

İkinci Dünya Savaşından sonra, Avrupa'daki en çok can kaybı Bosna savaşında olmuş.
Savaştır, insan ölür diyen olabilir. Demesin, bir kere! Bu savaş, insanlık suçları tarihine geçmiş bir savaş. Toplu kıyımlar, kuşatmalar, kadınlara karşı sistematik cinsel şiddet ve tecavüz...
İnsanın iğrenç yüzünün tüm göstergeleri bu savaşta!

Biz Bosna savaşını, Saray-Bosna  şehrinin kuşatılmasını çok da uzağımızda değilken, kültürümüze yakınken, tarihimize yakınken uzaktan izledik. O sıralarda kendimizle daha çok meşguldük, sanırım.
Film, o korkunç anıları anlatırken üzücüydü,  ister istemez.

Filmin dili İngilizce. Herkes anlasın, Avrupa, Amerika piyasası için kolayluk olsun diye mi yapılmış, bilemedim, ama, yadırgadım. Bir yabancılaştırma etkine neden oluyor. O insanların birbirinin dilini biliyor ve birarada yaşıyorken düşman hale gelmeleri önemli, bence.

Angelina Jolie,  filmine Bosna'da çekim izni alamasa da, Sırplar tarafından protesto edilse de, iyi bir iş yapmış. Her şey bittikten sonra bile olsa, dünyanın yaşananları bilmesi ve hatırlaması gerekiyor.
Bu çabalar, insan olmak uğraşında bir arpa boyu yol bile olsa...