ORMAN
Ormana gitmeyi o kadar çok istiyordum ki...
O yeşil denizinde huzurlu bir zaman geçirmeyi, ışığın ağaçların dalları arasından bulduğu boşluklardan süzülmesini görmeyi, sararan kızaran yapraklara bakmayı, kuru yaprakların hışırtılarını dinlemeyi...
Ağaçların köklerinin nerelere kadar yayılabildiğini izlemeyi, topraktaki mantarları, sarmaşıkları, otları, yosunları keşfetmeyi...
Yürürken ve konuşurken, bir an "dur, dinle!" ormanın sesine kulak vermeyi, hafifçecik bir esintide dökülen yaprakların sesini derin bir huşuyla duymayı, yüce bir ağacın gövdesine dokunmayı...
Toprağın kokusunu, üstüne dökülmüş türlü çeşitli yapraklarla ormanın kokusunu duymayı öyle çok özlemiştim ki...
orman çocuğu gibi hissettim hep kendimi belki karadenizli oluşumdandır. en sevdiğim koku odun kokusu oldu hep....ne güzel bir gün geçirmişsin:)
YanıtlaSilbeni de götür. Ben çok yorgunum ekmekçim. N'olur beni de götür.
YanıtlaSilMumkun olsa en cok istedigim sey ormanda yasayabilmek..kokusu yeter..
YanıtlaSilGugukcuğum,
YanıtlaSilAh! Sen Karadenizli misin? :))
Dağlar dolusu orman yerine düz ovada yaşamak! Kolay değil, sanırım. :)
Özlemciğim,
YanıtlaSilGitsek ormana sırtımızı kalın meşe ağaçlarına dayasak ve ormanın sesini dinlesek...
Düşünmesi bile huzur verici. :))
Yaşam Esintileri,
YanıtlaSilGülleriniz ne kadar güzel! :))
Sanki kokusu burnuma geldi. :)