battı bıçak,
beklemediğin bir anda,
derin küçük bir çizgi görünüşte, ama derin
acısından önce şaşkınlık, neden oldu bu bana
kırmızı renk acısıyla birlikte geliyor,
ardından kızgınlık, dikkat etseydin olmazdı belki
fazla kan akmasın, etrafa bulaşmasın
bant yapıştıralım, şimdilik iyi, durdu kan
zonklamaya başladı, epey derin batmış
şaşkınlık ve kızgınlık geçiyor, başa gelen çekilecek
zonklama azaldıktan sonrası, su değdikçe gelen acıma hissi
sabah uyanınca hissedilen sızı, sızıltı gibi
aradan geçen zamanda yara kabuklaşmaya başlıyor
dokununca hissiz bir doku, sert, kalın
ah takıldı şuraya, o sertleşmiş kabukları atıyor vücut
yavaş yavaş dıştan soyuluyor ince kabuklar
dıştan içe soyuluyor sertleşmiş zar deriler
acı kalmadı, sertlik azaldı
geçecek elbet, az kaldı
ama,
aması var işte,
bir beyaz iz olacak ve orada hep kalacak,
izi kalır çünkü...
* bazı günlerde kimi duygular başka çağrışımlarla yaşanıyor.
bugün de onlardan biri.
** bir başka "izi kalır" anısı var burada, eskilerden
<3 Hangi ölüm erken değil ki..
YanıtlaSilAma işte tam bu nedenle, sosyal medya üzerinde yayıla yayıla yapılan kutlamaları kaldırmıyor içim..
Çok doğru C.ciğim, her ölüm erken, sadece bazıları biraz daha zamansız...
SilYine de onlara da anlayış göstermek lazım belki, yokluğu bilmenin varlıkla övünmesi adet oldu son zamanlarda. :(
Şöyle bir şey kalmıştı benden geriye ve yazmıştım bir yazımın içinde , aynı kulübün bir üyesi olarak Sevgili Okul Arkadaşım:
YanıtlaSil"Gecenin bu vaktindeki telefonlara telaşım uzun yıllar öncesinden başlamıştı; uzun bir süre, geceleri fişten çekmiştim telefonu. Bana söylenmeyen ama hisettiğim ölüm haberini aldığım bir gecenin yarısında, tirtir titreyerek kalkmıştım yataktan. Ankara'nın ayazında, sağdan soldan bulunan tektipi giymiş, nöbetçi amirinin jipinde, gecenin fermuarını açan bir hızla bırakılmıştım otogara
Oysa uyandırıldığımda bana söylenen, yılbaşı iznine gönderildiğimdi. O koşullarda ve gecenin o yarısında mümkün olmayan bu izni yememiştim elbet! Yol boyu otobüsün camına dayadığım kafamdan binbir kaza sahnesi geçirmiştim; beni görmeye gelirken yolda kaza geçirdikleri üzerine senaryolar kurmuştum. Kimler ölmüştü ki?..."
Son sözüm şudur: Babalar asla ama asla erken kaybolmasın!
Sevgili Okul Arkadaşım,
SilÇocuk, hangi yaşta olursa olsun ana babasının çocuğu ya, o nedenle anne veya baba kaybı çocuğu büyütüyor. Erken büyümek hiç güzel bir şey değil, doğrusu. :(
İstemezdim aynı kulübün üyesi olalım, ama olsun, madem öyle, birbirimizin sözünü daha derin kavrıyoruz demektir. :)
Babalar gününüz kutlu olsun, çocuklarınız varlığınızla daima mutlu olsunlar. :)
Çok teşekkür ederim:)
Siliz kalıyor gerçekten. bazen o eski yara ansızın kanıyor hatta...hepsi nurlarda yatsın
YanıtlaSilBiliyorsun sen de Şulem, öyle işte!
SilAmin. Sarılıyorum. :)