3 Ağustos 1982,
Bugün Malatya'dan yola çıktık, Gavur dağlarından geçerek Mersin'e ulaştık. Gavur dağlarında 60 km uzunluğundaki bölümü 3 saatte ancak aştık, çok virajlı, korkutucu, bir o kadar da güzel bir yoldu.
Yolculuk esnasında Maraş'tan da geçtik, Andırın'dan ayrıldığımızdan 18 sene sonra ilk kez oralardan geçmiş olduk.
Mersin Davultepe'de teyzemlerle birlikte Orman Bakanlığı kampında kalacağız.
10 Ağustos 1982,
Mersin, Adana, Tarsus, Silifke, Cennet Cehennem mağaralarını gezdik. Daha önce görmediğim çok güzel yerler. Çukurova öylesi güzel ve bitek ki...
Hava çok sıcak, deniz ılık, güneş yakıyor, gece denizin dalga seslerini dinleyerek uyuyorum.
Kamp diğer Orman kampları gibi, kalabalık ve keyifli. Yolun zahmetine değdi, tatilimiz çok güzel geçiyor.
18 Ağustos 1982,
İstanbul'dayız. Otobüse öğleden sonra Mersin'den bindik. Adana'dan sonra Torosları geçene dek hava çok çok sıcaktı, bayılıyorum sandım. Gülek boğazı, Bürücek yaylası, Niğde Aksaray, Tuz gölü üzerinden Ankara'ya ulaştık. Ondan sonrası bildiğimiz İstanbul yolu, sabah Topkapı otogarındayız.
Tuz gölü kıyısından geçerken güneş batıyordu; güneş kıpkırmızıydı, sanki suya düştü, yavaşça eridi ve kayboldu. Tarifsiz güzeldi.
Fotoğraf, Ağustos 1982'de Tarsus şelalesini gezmeye gittiğimiz gün çekilmiş,
Sağdan sırayla annem, ben ve kardeşim,
Tatilden sonra üniversitenin son + 1. senesinden kalan beş dersi bitiririm diye planlıyorum, oysa yanılıyorum, +1 sene daha var, çünkü benim için İcra İflas Hukuku aşılmaz engel olacak.
Kardeşim lise son sınıfa başlayacak sonbaharda, önünde piyangodan çıkacak ani bir ameliyat ve dershane maratonu var.
Üzerimizdeki elbiseler, annemin el emeği, çıtır çıtır yazlık kıyafetler.
Masanın üstünde kardeşimin önünde, babamın emektar fotoğraf makinesinin kılıfı var, muhtemelen bu fotoğraf da o makineyle çekildi.
40 önceki Sevin neredeyse bugünküyle aynı ve fotoğraf çok güzel...
YanıtlaSilLeylakcığım,
SilŞöyle diyebiliriz +40 kadar aynıyım, sanki. :))
Haklısın fotoğraf çok güzel, severim ben de. :)
Ne güzel bir anı ve fotoğraf.... Selamlar sevgiler 🌸
YanıtlaSilÇok teşekkürler, öyle gerçekten. :)
SilBenden de selam ve sevgiler. :)
Ne kadar güzelsiniz! Anılar da öyle! İçinde ne çok ayrıntı barındıran bir yazı. Kaleminize, hislerinize sağlık!
YanıtlaSilBu tatlı iltifatlar için teşekkürler Sezerciğim. :)
SilAyrıntı, geçmişi hatırlamanın en hoş tarafı, insanı değişimi böylelikle anlıyor. :)
Fotoya uzun uzun baktım, çok güzel, hele senin gülüşün..
YanıtlaSilEski fotoğraflara uzun uzun bakmayı ben de seviyorum, insanı içine çekiyor gibiler. :)
SilTeşekkür ederim Serpilcim. :)
Merhabalar.
YanıtlaSil"Rakamla 40, yazıyla da kırk" deyince önce benim aklıma vilayetim gelir. Daha sonra da sizin gibi kırk yıl öncesine uzanırım. Ancak, benim kırk yıl öncemde hafızamda kalan yaşanmış anılarım var mı yok mu, epeyce düşünmem gerekiyor.
Kırk yıl öncesinin yaşanmış güzel günleri hatırlayıp, bizlerle paylaştığınız için kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Recep Bey merhaba,
SilVilayetiniz Kırıkkale olsa gerek, ezberden bilemeyince, kopya çektim. :))
Büyük ihtimalle anıları öyle oturup düşününce pek yakalayamıyoruz. Oysa, bazen bir fotoğraf, bazen bir yemek, bir koku ya da ses o geçmiş anı ve hatıralarını hafızanın derinliklerinden çıkarıveriyor.
Güzel sözleriniz için teşekkür ederim, iyi günler dilerim. :)