Az önce Her Güne Üç Güzel Şey'e günün yazısını yazmış, blog arkadaşlarımın sayfaları arasında gezinirken telefonum çaldı; tanımadığım bir numara arıyor. İçimden hayırdır dedim açtım.
Tok sesli bir beyefendi S. hanımla mı görüşüyorum dedi.
Evet, buyrun benim.
S. hanım ben F., karşı komşunuz...
Pardon anlayamadım, kim dediniz?
Karşı komşunuz, ...sitesinden, yazlıktan...
Af edersiniz tanıyamadım da...
F. ben, Foça'dan komşunuz,
Kusura bakmayın, bir yanlışlık olacak, benim Foça'yla ilgim yok...
Ben G.'nın babasıyım, numaranızı kendisi vermişti, bir yanlışlık oldu sanırım,
Kusura bakmayın, size G.yı vereyim.
Aa! İşler gelişiyor, dur bakalım.
Alo, S.ciğim ben G., komşun E.nın arkadaşı G.
Ay! G.cığım sen misin? Hay Allah!
Bundan sonrası karışıklığın yol açtığı tesadüfi konuşma.
Karşılıklı kahkahalarla geçen, yıllar öncesinden sevgili bir blog dostumla kaç zamandan sonra yapılan tatlı sohbet...
Meğer, G.cığım adaşım başka bir S. hanımla babasını konuşturmak isterken, yanlışlıkla benim numaramı vermiş.
Pek de güzel olmuş!
İlk bir kaç saniye karşı komşumu tanımamak, ismini bilmemek konulu bir beyin boşluğu yaşadıysam da, sonrasında G.cığımla konuşmak harika oldu.
Sevgili blog arkadaşımın üç kedisi ve onlarla türlü türlü macerası olurdu, eski zamanlarda.
Bizim apartmanın son nesil kedilerinden biri, ona merhaba demek için burada.
Gerçi biraz asmış suratını ya, G.cığım anlar onalrın dilinden.
hahahahhaha harika bir tesadüf olmuş. bu vesile ile de G. ile konuşmuş olmuşsunuz. ne güzel. ikinizi de çok özledim. keşke G. yine blog yazmaya dönse; ne güzel, komik şeyler yazardı. bizim apartmanın kedileri iyi mi? geçen gelişimde göremedim hepsini.
YanıtlaSilGerçekten bilerek arasan böyle eğlenceli konuşma olmaz komşucuğum, gerçeği anlayınca çok güldük. :))
SilHaklısın, keşke G.cığım yeniden blog yazsa, ne iyi olur. Aslında ben eskileri, hepinizi özlüyorum. :)
Kediler iyiler, Sedat gezinip duruyor, bu fotoğraftaki suratsız bahçede daha çok kostaklanıyor, şu sıra. :)