İBB Kültür Sanat tarafından onarılıp, düzenlenen Bulgur Palas açıldı, haberini ilk okuduğumda yanlış okuyorum sandım, doğru okuduğumu anlayınca neden bulgur ki dedim ve bugün sorumun cevabını aldım.
Meğer, konağın sahibi Bolulu Habip Bey bulgur ticareti yaparak zengin olmuşmuş, konağın adı bu bağlantıdan ötürü halk arasında bulgur palas olarak anılırmış.
Habip Bey kimmiş, nasıl zengin olmuş, konağı nasıl yaptırmış, o esnada başına neler gelmiş konulu hikayede ayrıntı isterseniz, buraya tık lütfen.
Gelelim bugünkü Bulgur Palas gezimize:
Geçende Şulemle konuşurken sözü geçmişti, ikimiz birde "yahu orayı çok merak ediyorum, gitmek istiyorum" deyince, e hadi madem gidelim ilk fırsatta kararına varmıştık.
İlk fırsat bugün çıktı, Şuleciğim üniversitede işlerini halledip vakitlice çıktı Marmaraya bindi, ben bizim taraftan metro aktarmasıyla geldim ve Marmaray Yenikapı istasyonunda buluştuk.
Ardından haritadan bulduğumuz yürüme yolu önerisine uyarak, Langa Bostanı Sokaktan yürümeye başladık. Bir sol, bir sağ bir daha sol derken yolumuzu Bulgur Palas'a kavuşturduk.
Yukarıdaki fotoğrafı, avluya girdikten sonra binaya giriş kapısının önünde çektim.
Binanın etrafında şöyle bir dolaştık, bahçede gezindik, en altta göreceğiniz manzaraya baktık ki o manzarayı binanın içinde yukarıdan aşağıya inerken başta en üstteki kubbeli alandan ve sonra onun alt katından ve sonra bir alt kattan... defalarca hayranlıkla izleyecektik.
Sırtımı deniz tarafına verdiğimde, yukarıdaki fotoğrafın tam çapraz köşesinden binayı bu şekilde gördüm.
Bulgur Palas'a "İstanbul Senin" uygulamasından okutacağınız karekod ile giriliyor.
Binanın giriş katında ve ikinci katında kocaman bir kütüphane var. Ayrıca çalışma ve toplantı salonları da yer alıyor. Üçüncü kat ve sonrasında Magnum sanatçılarının fotoğraflarından oluşan bir sergi var.
Kulenin altındaki bölümde yine bir Magnum sanatçısı Emin Özmen'in İstanbul fotoğrafları sergileniyor.
Fotoğraflarını hayranlıkla izlediğimiz sanatçının İstanbul'la ilgili şu cümlelerine bayıldık:
"İstanbul tüm çelişkileri ve ironileriyle tüm renklerin şehri. Kaygısız, arsız, gizemli; İstanbul her şeyin mümkün olduğu, lakin kavraması imkansız bir şehir.
İstanbul sizi göz açıp kapayıncaya kadar başka bir atmosfere başka bir aleme götürür."
Merdivenlerin güzelliğine bakar mısınız? Üst kata doğru yükselirken oturup soluk almalık genişlikte.
Bahçede otururken, minik havuzun yanıbaşındaki ağacın arkasından binayı duvar arkasından görüyorduk.
Bulgur Palas'tan istemeye istemeye ayrıldıktan sonra, bu def navigasyona bakmadık.
Ben buraları bilirdim yahu şöyle gidelim dedim ve Cerrahpaşa Camii'nin bulunduğu Cerrahpaşa Caddesinden bir süre yürüdükten sonra, Haseki Hastanesinin yanından kıvrılıp Dr. Adnan Adıvar Caddesi üzerinden doğru Millet Caddesine çıkarak Aksaray üzerinden Yenikapı Marmaray istasyonuna ulaştık.
Yukarıdaki manzara, başta tarif etmeye çalıştığım deniz tarafı.
Büyütüp daha ayrıntılı görebilirsiniz belki, solda arkada Kadıköy kıyıları uzanıyor, sağda adaların ucu görünüyor, hemen önde deniz kenarında Yenikapı deniz otobüsü iskelesi ve sol tarafta kadraj dışında kalmış olan Yenikapı miting alanı yer alıyor.
Ünlü bir şairimiz bir şiirinde "Şimdi orada olmak vardı." diyordu...
YanıtlaSilFotoğrafların güzelliği geziyi sanki gerçek kıldı.
Teşekkürler.
Sevgili Makbule Hanım,
SilUmarım yakın zamanda gelip görebilir ve keyfini siz de yaşarsınız. :)
Ne iyi yaptık da gittik ekmekçim ya...Senle "hadi"leşmeyi çok seviyorum :)
YanıtlaSilBen de ben de! <3
SilÇok iyi bir gezelim görelim faaliyeti oldu. :)
Bir kez daha İstanbul kısmet olursa rotanın biri belli oldu :)
YanıtlaSilÖnüne arkasına ya Beyazıt Sultanahmet veya Balat filan da eklenebilir Tam gün gezi programı olur. :))
SilReklamını çok gördüm, sayenizde gitmiş olduk:) teşekkürler paylaşım için.
YanıtlaSilRica ederim, gittiğimiz için çok memnunuz. Umarım siz de yakın zamanda keyifle gezersiniz. :)
SilÇok hoş, sanki kadim bir masaldan sıçramış ve bir sabah oraya konmuş gibi:)
YanıtlaSilAh eski halini yer aldığı videoyu görseniz, masal tanımlamanızın isabetini siz de görürdünüz Sevgili Okul Arkadaşım.
SilMasal gibi, rüya gibi. :)
Ne güzel mekânlar. Düşünenin aklına fikrine, emeğine sağlık değil mi?
YanıtlaSilHem de nasıl Sezerciğim. Biliyorsun sen de, duyunca peşine düşüp neler olmuş merakıyla görüyor, gözlüyoruz ve her seferinde heyecan duyuyor, şaşırıyor, mutlu oluyoruz.
SilÇok uzun zaman unutmuştuk bu duyguları, sanatın yaygınlaşmasını, kitaplıkların yaşayan mekanlar olmasını, eski eserlere gerçek değerlerinin verilmesini...
Değerlerinin bilinmesi devam etmesini canı gönülden diliyorum.
Bayıldım! Hemen gezilecek yerlere ekliyorum.
YanıtlaSilEvet çok özledik güzellikleri, tarihi eserlere değer verilmesini, huzuru, gülmeyi.
Tez vakitte kurtulalım inşallah bu karanlıktan :)
Ekleyin ve tez vakitte gezin umarım, tadı damağınızda kalacak. :)
Sil