Portakalı elma soyar gibi, tepesinden başlayıp diğer tarafa doğru yuvarlayarak şeritler halinde soyuyorum.
Oğlum diyor ki, elma soyar gibi soyuyorsun, anne.
El cevap, böyle daha çabuk oluyor yavrum, bıçağı kaldırmadan tek seferde soyuyorum işte.
Karşılığında bir gülümseme alıyorum, en hoşgörülüsünden.
Soydum portakalı öyle bildiğim gibi ve dilimledim sonra.
Portakalı soyarken üstünde üstünde "ekmeği"ni bırakarak soyuyorum bir de.
Portakal dilimini yemeden önce, üzerindeki ekmeğini ayırıyorum, ağzıma önce onu atıyorum, sonra portakal dilimini.
Çocukken öyle isim takmıştım, portakalın dış kabuğuyla, iç zarı arasındaki beyaz etli kısma.
Halen adı nedir bilmem, benim için portakalın ekmeği, o kısım.
Öyle denildiğini hiç bilmiyordum, ama aklıma ''portakalı soydum ...'' tekerlemesi düştü:))
YanıtlaSilÖyle diyen benim Mehtapcığım, yazıyı yazarken aradım, ne deniyor özel bir adı var mı, bulamadım. :)
SilTekerleme benim de aklıma düştü, hatta ilk başta başlık olarak atıyordum. ;)
Bir adı yok muhtemelen, ben de merak edip baktım bulamadım:)
YanıtlaSilBelki botanikçiler, meyve bilimciler filan (varsa) biliyorlardır. Ben de aradım, bulamadım. :)
Sil