Meğer Sümüklüböcek beni sobelemiş, üstünden üç gün geçince haberim oldu.
Sobe, mim derken kim bunlar, ne yaparlar, ne düşünürler sorularının cevapları peşindeyiz. Ya da sadece yazmak, okumak istiyoruz.
İşte! Gördünüz!
Meraklıyım, öğrenmeyi bunun için de soru sormayı severim.
Sonra, blogumun sağ tarafında sıralı kitapları, filmleri, müzikleri, ağaçları, çiçekleri severim.
Denizi çok severim. Seyretmeyi de, içinde olmayı da.
Yürümeyi, hareket etmeyi, canlı olmayı severim. Bir yerde çok durursam paslanmaktan korkarım.
Tam aksine, iş hayatında ve arkadaşlarımla ilişkilerimde sabit, sadık, bağlı olmayı severim.
Yolculuğu çok severim. Hem biryerlere gitmeyi o varılan yeri, hem yolculuğun kendisini severim.
Yemek yapmayı severim; bazen kendi kendime kafama estiği gibi, uydurarak yapmayı, bazen yakınlarım için düzgün adabınca yemekler yapmayı.
Çikolatayı severim, mümkünse en çok kakaosu olan, acılarını.
Dostlarımla sohbet etmeyi, anlattıklarını dinlemeyi, hayatla ilgili karşılıklı fikirler yürütmeyi severim.
Çocuklarımı, annemi, kardeşimi, yeğenlerimi severim, hem de çook.
Bir de eskiden sevdiklerim vardı ki, sanırım bu apayrı bir yazı konusu olur.
Şimdi geleneğe uyarak, ben de Elektra Hanımı oyuna davet ediyorum, buyrunuz anlatınız sevdiklerinizi, bize.
Resim: Pierre-Auguste Renoir / Apples and Flowers
******************************************************
Ne hoş bir fikir. Ama ben 2009 girişliyim, geriye dönüp o tarihe bakamıyorum:)
YanıtlaSilSezerciğim "2009 girişliyim" tanımına bayıldım, gerçekten öyle değil mi? Bizden üst sınıftan onlar, ablalar der gibi. :))
YanıtlaSilKaldı ki, kıdem olarak 2009 da hiç fena değil. :)
Güzel bir yazı imiş...
YanıtlaSilTeşekkürler, ben de okuyunca sevdim. :)
SilŞule'den sonra geldim seni okudum, ne hoş olmuş... Güzel şeyleri seven güzel insanlar siziiiii <3 Değişenler oldu mu peki? Yoksa huylu huyundan vaz geçmedi mi :)
YanıtlaSilGüzel oldu bence de. :)
SilHuylu huyundan vazgeçmemiş, benim için de sağlama oldu. :))
Nazım'ın en sevdiğim dizelerindendir: "Ve karaciğer sancısını bırakırsak bir tarafa,
Silgönül yine o gönül, kafa yine o kafa" öyle işte :)
Hah! tam öyle işte Şulem; gönül ve kafa aynı. :))
SilEpey eskidim blogda diyordum ki, bir baktım girişim 2015! Ve yanınızda çoluk çocuk sayılırız:) Evet, eskiden mimler vardı, güzeldi. Eski yazılarımızı dönüp okumak bana da keyif verir.
YanıtlaSilGerçekten epey eskisiniz, şimdikilere bakınca. Fakat, haklısınız; bizim nesil artık diplomasını almış gözüküyor. :))
SilEski yazıları ben de arada döner okurum, ayrı bir keyif oluyor. :)
2007'de ben de blog yazıyordum ama şimdi yerlerinde yeller esiyor o eski blogların.
YanıtlaSilSizi tebrik ediyorum...
Teşekkür ederim Recep Bey.
SilBlog yazmaya başlarken bu denli uzun soluklu olacağını bilemiyordum ve oldu, güzel oldu. :)