Cumartesi, Kasım 21, 2009

SÜSLENDİM ÇIKTIM HAYATA...

Sabah.

Sis yağmış olmalı, yerler ıslak.

Yumak'ın maması suyu verildi, geç kalıyorum telaşıyla sokağa fırlandı.
Neşeli kadınlarla egzersiz yapıldı.
Üst baş değişildi, kafadar arkadaşla konuşa konuşa dışarı çıkıldı.
Caddede düz kahvaltı veren keyfe uygun yer arandı, yumurta ve simitten oluşan kahvaltıya oturuldu.
Kardeş aradı, "kahvaltı yaptım, kahve içerim, nerdesiniz" dedi.
Teyzesi yeğenini özlediğini söyledi, o sırada uçağı öğlende kalkacağı konu ediliyordu delikanlının. Babasının havaalanına götürdüğü, bir de.
Kahveler de içildi, kalkıldı, yüründü. Birisi alışverişe, diğeri kızını kurstan almaya, beriki saçını boyatmaya diye ayrıldılar.
Saçını boyatmaya gitmek üzere olanın telefonu çaldı, "nerdesin" dedi özlenen arkadaş.
Yakındaki kafede oturdular, birisi sütlü, tarçınlı siyah çay, diğeri kafesizsiz kahve içtiler.
Sonradan gelenin arkadaşı havaalanından aradı "rötar var" dedi.
Mesaj geldi, cep telefonuna.

12:28
Süper sis var rötarlı kalkıcaz.


Kafeinsiz kahve içen -uçmayı pek sevmeyen hem de- heyecanlandı, diğeri "giderler yakında canım, merak etme" dedi.
Dedi, yine de ikirciklendi, sanki yersiz bir iş yapıyormuş sanısına kapıldı saçını boyatma niyetinden dolayı, "vazgeçsem mi?"
Biraz konuşup ayrıldılar.

Telefon etti, oğluyla konuştu, sıkılmıyorlarmış, iyilermiş, öğrendi "hiç değilse", iç çekti.
Saçı boyandı.
Kızı eve geldi.
Oğluna mesaj gönderdi.

15:39
Yavrucum belli mi hareket saati?


Anneye uğradı, yarım saat oturdu.

16:30
Gateden geçtik binicez yakında ne kadar sıra beklicez bilmiyorum.


16:35
Peki canım, iyi yolculuklar!


Yakında oturan arkadaşla konuşuldu, "ne zaman çıkarız, neyle geçeriz, maç varmış, amma da gün seçermişiz".
Karşı kıyıdaki arkadaşla konuşuldu, "nerede buluşuyoruz, olur fotoğraf makinesi de alırım"
İnternetten havaalanındaki uçuşların sırası kontrol edildi, yetmedi oğula soruldu, "henüz belli değil".
"Sis artıyormuş, bütün iç uçuşlar ve deniz seferleri iptal edilmiş" dedi yakında oturan arkadaş, "gel biz bu buluşmayı erteleyelim, kızlar anlar bizi, gidebilsek bile dönemeyeceğiz galiba".
Oğlana telefon edildi, "bize sıra geliyor sanırım" bilgisi alındı.
Babasına telefon edildi, "kalkıyorlarmış, bir şey olmaz di mi, bu havada" dendi, endişeyle.
Buluşma olacak diye bu kadar hazırlanılmışken, hiç değilse yürüme mesafesi bir yere gidip yemek yemeğe karar verdiler.
"Maç için rezeryasyonlarımız var, doluyuz efendim" cevabı alındı iki yerden.
"Fakat dumur oldum, bu ne yahu!"
"Boşveeer, gidelim köfte yiyelim işte!"
Yemekten sonra, çay içerken olandan bitenden, çocuklarımızı eğitemeyen öğretmenlerden, hayattan, kitaptan konuştular.
Oğulcuğu havada olan kadın evine döndü, havaalanı uçuş bilgilerini gözden geçirmek için internete girdi.
Cep telefonun sinyali!

22:34
Geldim, haber sal.


22:38
Ohh şükür! Öpüyorum çok.


Kızına seslendi, "abin ulaşmış!"
Babaya, teyzeye, anneanneye, uçmayı sevmeyen-uçak yolcularını merak eden arkadaşa, misafirini karşılamaya giden arkadaşa haber verildi.
Herkes rahat nefes aldı.
Yumak'ın gözyaşı damlası damlatıldı, mama ve su kaplarının içleri dolduruldu.
Balkona çıkıp baktı, sis iyice kalınlaşmıştı.
Gece.
.

19 yorum:

  1. gözün aydın tatlım, oğluşun varmış. önemli olan bu. biz nasilsa bulusuruz bir sekilde...

    YanıtlaSil
  2. Di mi Şulem, di mi?
    :P

    Sabah mesajı geldi, "çok eğlenceli burası" diyor.
    Çok sevindim.
    :)))

    YanıtlaSil
  3. Oğluşunuza iyi yolculuklar, keyifli bir konser dilerim. Tarkan'ı "Doğu'nun Prensi" ilan etmişler ama oğluşunuzu gördükten sonra bu lakabı Tarkan'dan alacaklar eminim. Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. Ay allah kavuştursun yazmayaı unuttum. Adettendir di mi?

    YanıtlaSil
  5. http://www.youtube.com/watch?v=mFCnNnWAueQ&feature=related

    YanıtlaSil
  6. ya... şeyi soracaktım... saçını hangi renge boyattın? bu yıl sarışınlar modaymış, tüh! sonra tırnakları da o ölü yeşiline boyamak, paltolar uzun olacakmış ve gözlere de hava sisli puslu olsa da güneş gözlüğü. hayal bile edemiyorum!

    oğlun çabucak, sevinçle dönsün!

    sevgiler.

    not: öyle hoş olmuş ki yazı, aslında şey yapsaydın, yazıyı daha gizemli yazıp, bilin bakalım bunlardan hangisi benim, şeklinde bir bilmeceye dönüştürseymişsin, dedim:)

    YanıtlaSil
  7. Oğul oğul! Hemen de özlenir oğul! (Kız da öyle!)

    Hiç gitmesinler istenir, hemen dönsünler istenir. Gitsinler ama dönsünler geri. Güzel dönsünler.

    YanıtlaSil
  8. Yakışıklımız bu sefer gidebildi neyse ki...canım benim :-)
    Allah kavuştursun tatlım

    YanıtlaSil
  9. Komşucuğum,
    Oğlancığımın müzik çalışmalarının seslerini duyuyorsunuzdur.
    Umarım, bugünkü konserleri o çalışmalara dayanmanın sonucuna değmiş olsun!
    :)))

    YanıtlaSil
  10. Zafer Bey,
    Linkini verdiğiniz videodaki dans ve müzik çok hoştu, teşekkür ederim.
    :))

    YanıtlaSil
  11. Periciğim,
    Bulmaca mı istedin?
    Pekiii!
    :))
    Bil bakalım, saçımı ne renge boyattım?
    İkinci bil bakalım, kahvaltıdan sonraki buluşmada, çocuğu havaalanında bekleyen anne çay ve kahva seçeneklerinden hangisini tercih etti?

    İyi dileğin için teşekkür ederim.
    :)))

    YanıtlaSil
  12. Metin Bey,
    Sağolunuz!
    İçimizden geçen aynı duygular.
    :))
    Onların bağımsızlıklarını kazanıyor olmaları çok hoş, diğer yandan da uçup gidivereceklermiş gibi olmaları iç burucu.

    YanıtlaSil
  13. Bayan E.ciğim,
    Sağol canım arkadaşım.
    :)))
    Haberler de güzel geliyor, bu yolculuk, nihayet kalp çarpıntısına değecek sanırım.
    :))

    YanıtlaSil
  14. saçını kahverengi boyattın ve kahve içtin bildimmi bildimmi

    YanıtlaSil
  15. Yarıyarıya Fundacım.
    Yani yarısı doğru cevabın...
    :)))

    YanıtlaSil
  16. ama hangi yarısı..
    lk yarısı mı son yarısı mı..

    YanıtlaSil
  17. Kahverenginin tonunu bilirsen...

    YanıtlaSil
  18. allah kavuştursun, büyüdükçe daha hızlı uçuyorlar sanki:)

    YanıtlaSil
  19. Tamamen haklısın, JoAcım, tamamen!
    Uçmadan yuvadan tadını çıkarmak lazım.
    :))

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!