Gece yarısından epey sonra eve vardım. Asansörü beklerken, içimden "aman şansımız varmış, Kuruçeşme'den Bostancı'ya bir Cumartesi gecesi ancak bu kadar çabuk gelinirdi, neyse" diyordum.
Sevgili bir arkadaşımın doğumgünü kutlamıştık, eller havaya hoop eğlencesiyle, gülmüş söylemiştik. Keyfim yerinde, yorgunum çok ama olsun, belli ki yattığım yeri beğeneceğim.
Aa! Gecenin bu vakti kapıcımız çıktı asansörden ve telaşlı.
"Hayırdır, Nevzat?"
"E. ablanın evinde tavandan sular damlıyor, 7. katta su taşmış, ben soğuk su vanasını kapattım ama evde yoklar sıcak su vanası açık " bilgisini bir çırpıda verdi.
Amanın, her sene yaz ayında bir su basması olur, bu seferki piyango E.ciğime mi çarptı?
Kapıyı açtım, eve girdim, ayakkabımı çıkarırken kapının yanındaki ana kalorifer borusunun geçtiği dolabın arkasından bir "şıp" sesi duydum.
Ooo! Bu ciddi iş, kalorifer tesisatına bir haller olmuş.
Diyafondan seslendim, "Nevzat kaloriferin suyunu boşalt, kollektörün yanından su damlıyor."
Tamam abla, cevabını aldım ve yattım. Fakat "şıp" sesi kesilmiyor, dahası ses "şıp şıp"a dönüştü. Kalkıp damlaların olduğu bölgeye bez koydum. I-ıh! Ses ve damlama kesilmiyor bir türlü.
Sabaha karşı uyandığımda ıslak boru dibi, şu ünlü kantoyu söylerken sululuk olsun diye tamamlanan son cümle gibiydi; şıp dedi damladı, şıp dedi damladı, ... şaaarrr diye aktı!
Neyse!
Bütün hikayeyi anlatıp içinizi bayıltmayacağım.
Sıcak bir Pazar gününü, küfür küfür esen bir vapurla adaya gidip kahvaltı ile başlayan bir keyif günüyle geçirmek yerine, katlar arasında zarar tesbiti için mekik dokuyarak, su basan evlerin tatilde olan ahalisini bulmaya çalışarak, suları kesip açıp patlağı tesbite çalışarak, Pazar günü çalışacak bir tesisatçı için yalvar yakar olarak, telefon ekranında aşina olmadığım onlarca numara kaydı görerek geçirdim diyeyim.
Bu "şaarr diye aktı" piyangosundan üst komşu ve bir üst komşu asıl hasarı aldılar, umarım kısa zamanda toparlanırlar. Şükür bizde tamirat gerektiren bir durum yok.
Bu sabah özel aletiyle patlağın nerede olduğunu tesbit eden bir tesisat şirketi geldi. Anlaşıldı ki, su, "damlaya damlaya göl olur" atasözünü onaylamaya tam da benim tahmin ettiğim yerden başlamış-mış. Aman ne güzel!
Bu tahminimin bana bir yararı oldu mu dersiniz?
çok geçmiş olsun! bana da geçen sene patlamıştı piyango =( salon & Yunus'un odasındaki tahta döşemeler değişmişti mecbur. ne çile şu apartman hayatı hakikaten...
YanıtlaSilbelli aralıklarla bizim evde de böyle şeyler oluyor o zaman sağolsunlar alt katta ki komşularımız gelip bize utanmazlar evimizi mahfettiniz diyorlar ve bağırıp çağırıp üstümüze yürüyüp gidiyorlar .
YanıtlaSilartık insanlar neden katil oluyor anlıyorum .
size de geçmiş olsun diyorum .
geçmiş olsun ne sinir bir durum bu senede benim başıma geldi. Üst komşuya banyosunu yaptırana kadar canım çıktı.İnsanlar o kadar rahatlar ki.
YanıtlaSilÖzlemciğim,
YanıtlaSilSağol canım.:)
Maalesef bir piyango bu sahiden. Ama tersine piyango! :(
Sevgili Kibritçi Kız,
YanıtlaSilŞimdi "size alt kat komşular haklı!" desem, bir kez daha katil olmak ihtimaliniz belirecek.
Ama katil olmayın,lütfen. :)
Biz alt kat komşusuyuz bu olayda ve boruları patlamış olanın evi kupkuru! Üç kat üst üste zarar görmüşken, onlar tatillerine devam etmeyi tercih ediyorlar, telefonları bile açmıyorlar. Tabii ki, onlar bunu yapıyor diye biz üstlerine yürüyecek değiliz. Ama, acil durumlarda insanların duygusal tepki göstermeleri daha anlaşılır.
Size de geçmiş olsun. Zor iş!
Sevdacığım,
YanıtlaSilOnlar zarardan doğrudan etkilenmedikleri ancak, kırılıp dökülme onların dairesinde olacağı için işi ağırdan alıyor insanlar.
Bizim örnekte de aynı sorun var, maalesef.
eyvah eyvah...geçmiş olsun cancağızım...
YanıtlaSilbiz sorun olduğu zaman bir dakika beklemeden ne gerekiyorsa yapıyoruz zaten üstelik sorun elinizin büyüklüğü kadar sarı bir leke olmasına rağmen .
YanıtlaSilhakaret etmeyi duygusal tepki olarak görmenizde çok garip .
yorumunuzu hiç sevmedim beni kırdınız keşke hiç yorumda bulunmasaydım .
Sevgili Kibritçi Kız,
YanıtlaSilSizi kırmak hiç istemediğim bir şey. Sizde istemeden de olsa böyle bir duygu yarattığım için üzgünüm.
Ben hakaret duygusal tepkidir, demedim, insanlar onları zorlayan durumlarda, acil hallerde (tepeden aşağı şakır şakır su akması böyle bir şey) duygusal tepki verebilirler, demek istedim.
Kaldı ki, sizin yaşadığınız olayın teknik ayrıntılarını da bilmiyordum, şimdi bir kısmını öğrenmiş oldum.
Böyle durumlarda aşırı tepkiyle karşılaşmak insanı üzer, haklısınız. Yine de katil olmaya değmez, inanın.
Size su basması nedeniyle üzüntü yaşanmayan günler dilerim.
Şulem,
YanıtlaSilSağolasın, geçti gitti diyelim.
:)