Bugün 21 Haziran; yaz gündönümü, en uzun gündüz, en kısa gece.
Daha genç ve çok tasalı, işimiz gücümüzün başımızdan aşkın olduğunu sandığımız yıllarda canım D. ile 21 Haziran'ı kutlamak geleneğimiz vardı.
Akşamüstü, iş çıkışı deniz kıyısında sakin bir yerde oturur, şerefe kadeh kaldırırdık. Ardından üşenmeyip karşı kıyıya balık yemeye gittiğimiz de olurdu, kimi sene bir konsere de giderdik, bazen başka arkadaşlarımızla da buluşurduk. Her senenin 21 Haziran kutlamasından sonradan gülüp anlattığımız tatlı anılarımız kalırdı mutlaka .
O zamandan bakınca ileride yani şimdilerde her şey daha kolay olacak, ooo gün boyu sürecek şenliklerle en uzun günü kutlayacağız sanırdık, öyle değilmiş.
Son senelerde bir türlü bir araya gelemiyoruz, 21 Haziran'ı birlikte kutlayamıyoruz, çünkü "bu engeller arasındaaaa..."
Olsun, gönüllerimiz bir bizim. Arıyoruz birbirimizi, sesimizi duyuyoruz, "kısmet seneye artık" diyoruz ve günler yeniden kısalmaya başlıyor.
Bu güzel kısa film ve denizin küçük kızını anlatan nefis müzik bu senenin en uzun gününün anısına olsun, o vakit.
ne güzel bir ritüelmiş. nicelerini yaşayın bundan böyle :)
YanıtlaSilYaa evet Şulem, kendi aramızda anlamı olan bir tür geleneksel eğlence bu. Umarım sürdüreceğiz. :)
SilBen de yarım asırlık dostumla 8 Mart da buluşuyoruz. Bazen olmuyor ama o gün mutlaka konuşuyoruz. Hem bizim aramızda 450 km var....gönüller bir, dediğiniz gibi.
YanıtlaSilOo, sizinki de güzel bir buluşma sebebi. :)
SilAyrıca, uzun süreli dostlukları kutlamak için vesile yaratmak çok güzel oluyor. :)
Merhaba Momentos'un radyo programından geliyorum :) Bloğunuzu takibe aldım ve BLoG LisTeM sayfama ekledim. Bundan sonra sürekli uğrarım :) Bu arada bloğuma çaya beklerim çay bedaveeee :)
YanıtlaSilHoşgeldiniz Sayın Dedektif! :)
SilMomentos'un blogundaki yayını haber verdiğiniz için teşekkür ederim, hemen gidip bakıyorum. :)
Hoş buldum ne demek görevimiz :)
Sil