Perşembe, Ekim 27, 2022

Mardin Midyat - 2. Gün

Sabah kahvaltısını oyalanmadan yapıp, aracımıza binmek üzere hazırlanıyoruz ki, otelimiz bulunduğu 1. Caddenin ve çok yakınımızdaki Cumhuriyet meydanının trafiğe kapatıldığını görüyoruz. Nedeni, bir bisiklet yarışının yapılıyor oluşu.
Araca ulaşmak üzere Mardin'in dar sokaklarından merdivenlerinden onbeş dakika kadar yürüyerek aşağıdaki ana caddede bekleyen midibüse ulaşıyoruz. Bu sırada hava yine suratını sarkıtmış, yağdım yağacağım duruşuyla geçiriyor bizi.



Mardin'den çıktıktan 30 km kadar sonra Nusaybin yakınında Suriye sınırının çok yakınında yer alan tarihi kent Dara, halen tamamı henüz kazılmayan bir yerleşim. Hatta antik şehrin bir çok yapısı üzerinde halen bulunun köyün yapılarının altında yer alıyor.





Rehberimiz kentin büyük mezarlık yapısının girişinde genel tarihi bilgileri ve antik kentin konumuyla ilgili durumu aktarıyor. 
İçeriye girip, yüzyıllar öncesinin sıradan ölülerinin ya da savaşlarda topluca öldürülenlerinin mezarlıklarının bulundukları yerleri görmek, ürkütücü ve etkileyici. İnsanlık tarihi bu coğrafyada savaşlarla, yıkımlarla dolu ve sanki hiç bitmeyen bir tekrarın içindeymiş gibi.



Dara'da agora ve mezarlık alanından sonra gördüğümüz yapı, çok çok büyük bir sarnıç. 
Tarihin kimi zamanlarında su sarnıcı, kimi zamanlarında tahıl deposu, bazen de gizli toplantılar için kullanılan ve yeraltına doğru inilerek ulaşılmasından dolayı zindan olarak da anılan bu yapı, yine bölgenin vazgeçilmezi kireçtaşlarıyla oluşturulmuş ve çok etkileyici.
Yapının dışında köyün çocukları şiir okuyarak okul için  harçlık toplamaya uğraşıyor, hemen oracıktaki çardaklara ayran, çay içmeye çağırıyor.



Midyat'a doğru yol alıyoruz, fakat önce bu coğrafyanın en büyük Süryani kutsal yeri olan Mor Gabriel Manastırını ziyaret edeceğiz. 
Nusaybin Midyat karayolunda bir süre Suriye sınırının çok yakınından geçiyoruz. Karayolunun bir kaç metre berisinde dikenli teller, tren yolu, sınıra inşa edilmiş duvarlar göz hizasında sıralanmış vaziyette.
Buralarda yakın zaman öncesinde savaştan kaçanların can pazarı olduğunu düşünmek, en hafif deyişle üzücü.



Mor Gabriel / Aziz Gabriel Manastırı, dünyanın halen yaşayan en eski Ortodoks Süryani manastırı. 




Manastırın ziyarete açık olan alt katını manastır görevlisi rehberlerin yönlendirdiği bir turla geziyoruz. 
İç avludan geçerken gözüme ilişen şu işli taşa bakar mısınız?

Manastır ziyaretinden sonra Midyat'a ulaştığımızda ilk iş biraz gecikmiş bir öğlen yemeği yemek oluyor. Artık yönümüzü eski Midyat evlerinin, konaklarının bulunduğu tarafa çevirebiliriz.



Burası şu sıralarda   Mardin Kaymakamlığı Konuk Evi olarak anılıyor. Ondan öncesinde Sıla ve Hercai dizilerinin çekildiği konak olarak, Sıla'nın evi, Hercai'nin evi olarak bilinmiş ve anılmış bir eski konak.
Katları sırayla  çıkıp, en üstten çevrenin ve Midyat'ın fotoğraflarını çekiyoruz.
Başka fotoğraflar ve kısa bilgi için buraya bakınız 

 


Sabahtan beri yoldayız, üstelik yine yağmur başladı ve o sırada haber geliyor ki burası yine iyiymiş, Mardin'de acayip bir sağanak yağıyormuş. 
Dönüş yoluna çıkmadan önce bir nefeslenme zamanı, Gelüşke Hanı'na gidiyoruz, avluya bakan üstü kapalı alanda oturup yağmuru izliyor ve taze sıkılmış nar suyu içiyoruz. Mardin'e doğru yola çıkmaya hazırız artık. 



Mardin'de bu akşamki yemek Cercis Murat Konağında. 
Başladıktan yemek bir şenlik haline dönüyor, önce yöresel müzikler, şarkılar, türküler söyleniyor, derken şef, aşçılar, mutfak çalışanları .ana yemeğin servisinden hemen önce bir mutfak şov yapıyorlar. 
Neyse ki, bu biraz abartılı şov bile yemeğin tadını kaçırmıyor. Yine yorgun argın otelimize yollanıp odalarımıza çekiliyoruz.



2 yorum:

  1. Ah en çok gezmek görmek istediğim yerler. Güzel yazınla ekmekçikız sanki oradayım. Daha çok gezin paylaşın, okuyalım..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim Buketciğim. :)
      Umarım yakın bir zamanda görüp gezmek imkanınız olur ve o kadim coğrafyayı keyifle tanırsınız. :)

      Sil

Hoşgeldiniz!