Ekmek yapan bir arkadaşım mail göndermişti, "Kadıköy'deki Hariom Yoga'da cumartesi bir Ekmek Atölyesi var, gidelim mi?"
Kısa bir tereddüt geçirdim, "bunca zamandır ekmek yapıyorum, gitsem mi ki?". Ucunda bir şeyler öğrenmek ihtimali olunca, fazla uzatmadım "gidelim" dedim.
Atölyeye katılanların çoğunluğu, henüz ekmek yapmamış ve artık evde ekmeğini kendisi yapmak isteyen kişilerdi. Biz iki ekmek yapmak bilen kişi, hocaya ve diğerlerine ayıp olmasın diye kendimizi ifşa etmedik.
Atölyenin çağrısı ve konusu şöyleydi:
Levent Bey, bir yandan ekmek anlattı, bir yandan ekmek yaptı.
Kendisinin ekmek yapmaya nasıl başladığını anlatırken, hamuru mayaladı. Hamur kabarırken, Edward Espe Brown'ın kursunu anlattı. Ekmek fırındayken, kendi ekmeğini yapmanın politik ve ekonomik hallerinden sözetti. Sonunda, üstteki zeytinli focaccio mis gibi pişmiş halde fırından çıktı ve o anı sabırsızlıkla bekleyen biz kursiyerler tarafından kapışıldı.
Bir koca ekmekten geriye kalan kibarlık lokmasıydı.
Bana kalan, pek beceremediğim çentiklerin ekmekte nasıl açılacağını öğrenmek, E.E.Brown'ın The Tassajara Bread Book'u hayranlıkla incelemek ve mis kokulu bir gün paylaşmak oldu.
Hatırlatayım, yukarda andığım kitap ekmek yapımının kutsal kitabı sayılıyor. Bir fırsatını bulup almalı.
Bu arada hatırlatayım, kitabın yazarı, aşçı Edward Espe Brown, How to Cook Your Life isimli filmde anlatılan Zen üstadıdır.
*Ekmek fotoğrafları için arkadaşım Başak'a teşekkürler.
How to cook your life'ı bir kaç sene önce If Istanbul'da izlemiştim, etkileyici bir filmdi.
YanıtlaSilTavsiye ederim. Ondan esinlenen ekmek kursu ilginç bir fikir olmuş. Ben de epeydir ekmek yapmıyorum, sonbaharla birlikte yeniden başlamalı. Foccaccio harika bir seçim. Çentikleri ben de beceremiyorum, ekmeği çökertiyorum. Var mıymış bir püf noktası ?
Işıncığım,
YanıtlaSilHow to Cook Your Life'ı önceki seneydi sanırım DVD'den izlemiştim. Nezle olmuş, evde yatıyordum, ilaç gibi gelmişti. :)
Focacciodaki çentikler, hamur yoğrulup şekil verildiği sırada atılıyor. Hatta, ekmek kenarlarında birer parmak hamur kalacak şekilde, basbayağı kesiliyor. Sonra biraz kabarınca zeytinleri yerleştiriliyor ve biraz daha kabarmaya bırakılıyor. O sırada, kesikler çentik halini alıyor.
:)
Ekmek yapmaya yeni başladım içok da seviyorum hele ikram ederken kendimden geçiyorum :))) Konu ekmek olunca hemen ilgilendim :) sevgiler.
YanıtlaSilharika görünüyor, filmi izlemedim bakayım bulabilecek miyim.
YanıtlaSilfavori kitabim ve filmim. ben her sonbahar bir kere deyrederim o filmi ruhunu yikar insanin. ne hos bir deneyim olmus...
YanıtlaSilNehircce,
YanıtlaSilEkmek yapmanın en keyifli yanlarından biri, ikram etmek bence de.
Kolay gelsin, çok zevkli bir uğraşı.
:)
Sevdacığım,
YanıtlaSilFilmi bulabilirsin, sanırım. D&R da gördüğümü hatırlıyorum.
:)
Besteciğim,
YanıtlaSilSahiden güzel vakit geçirdik ve kitaba hayran kaldım. En kısa zamanda edinmeliyim. :)
ama ama ama o zaman bu kitap çook önemli! aaa bir de kibarlık lokmasına Yunanlılar utanç lokması diyor!
YanıtlaSilÖzlemaki,
YanıtlaSilEvet, o kitapları ya da benim için sadece ekmek kitabını edinmek şart! :))
Utanç lokması tabii ki!
Bırakılır mı hiç?
;)
"Günün birinde" projelerim arasında kitabı tercüme edip Türkçe'ye kazandırmak var. Bakalım, kısmet. Selamlar.
YanıtlaSilLevent Bey,
YanıtlaSilMerhabalar!
Ne güzel sizi burada görmek.:))
Atölye için buradan da teşekkürler.
"Günün birinde" projenizi can-ı gönülden destekliyorum. :)