Bir süredir, Paul Auster okuyorum. Türkçe'de ilk basıldığı sıralarda, herkesler okuyor diye kıl kapıp, ötelemiştim okumayı. Sonra, "Leviathan"ı İngilizcesinden okuyup, amanın ben neler kaçırıyorum deyip bizdeki bütün yayınlanmış kitaplarını almıştım. O zamandan beri, araya başka kitap okumaları girse de, yayınlanma sıralarına göre Paul Austerleri okuyorum. Şu sıra, babasının ölümünden sonra yazdığı anı-roman "Yanlızlığın Keşfi" elimde. Üstelik, hiç adetim olmamasına rağmen, pekçok satırın altını çizerek okuyorum. Öylesine isabetli tesbitleri var ki, unutmayayım diye çizip duruyorum.
İşte "Görünmeyen Bir Adamın Portresi"nden birkaç satır size de:
"...Yalnız. Ama tek başına anlamında değil... Geriye çekilme anlamında bir yanlızlık bu. Kendi kendini görmek zorunda kalmama, başka biri seni görürken kendini görmek zorunda kalmama anlamında..."
"Anı Kitabı"nda, Paris'e giden ve tesadüfen 30-40 sene önce babasının yaşadığı odada, tesadüfen yaşamaya başlayan bir adamı anlatıyor. O küçücük odada bir hayatın izlerini sürerek, o insanı anlamaya çalışmayı...
Son yazdığı ve Avrupa ile aynı zamanda bizde de yayınlanan kitabı "Yazı Odasında Yolculuklar"da "bir yatak, bir yazı masası ve bir iskemleden başka bir şey bulunmayan, tek kapılı, tek pencereli bir odada, belleğini yitirmiş olarak uyanan yaşlı adam..." diye anlatmaya başlamış, romanın konusunu. Acaba bu yeni roman, benim şu sıra okuduğum eski anıların izini mi sürmeye devam ediyor? Bakalım, göreceğiz.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilYazi Odasinda Yolculuklar'i (yurtdisinda yasadigim icin orijinalini) bir ay kadar once okuyup bitirdim. Paul Auster konusunda pek objektif davranabilen biri degilim (artik). Yine de bu kitabinin da beni uzmedigini soyleyebilirim.
YanıtlaSilYayinlanma sirasina gore okumaniz cok yerinde bir davranis, ozellikle bu sonuncu icin.
Sevgili mz,
YanıtlaSilTeşekkürler öneriniz için; aslında dayanamayıp son kitabı hemen okumaya niyetliydim, ama beklesem mi acaba?
"Yine de bu kitabının da beni üzmediğini söyleyebilirim" demekle neyi kastettiğinizi çok iyi anlayamadım, kısaca anlatır mısınız, acaba?
Kitap, başladıktan uzunca süre sonra bitti; araya girenler, iş, sağlık... derken. Yoksa, kitabın kusuru yok, çok rahat okunuyor.
YanıtlaSilEvet, "bu yeni roman benim okuduğum eski anıların izini sürüyor". Sürmekle de kalmıyor, eski romanlardan kişileri, "karakter"leri bu romanın anlatımının bir parçası haline getiriyor.
Tüm okuduğum romanları içinde en çok sevdiğim olmadı, yine de zevkle okudum.
Sanki, biraz yaş dönümü hesaplaşmasının kitabı olmuş, bu roman.