BURUN KIRIĞI

Şöyleymiş:

"Burun, yüzdeki konumundan ötürü hem çıkıntılı bir yapı hem de zayıf bir bölge olduğundan ötürü travmalara çok açık bir organdır. Saldırıcı sonucu darbe alma, düşme, çarpma, trafik kazası vb. travmalar sonucu burun kemiklerinde çatlak ve kırıklar oluşur."

Doğru olmalı! Bu ikinci defa olduğuna göre, kesinlikle doğru.

Sadece, bizim kırıkburunun sebebi ya da sebepleri sıra dışı biraz.

Birincisinde okulda öğlen tatilinde oynarlarken, basket topunun üstüne basıp, sıçrayıp, burun üstü çakıldığında kırılmıştı, sevgili burun.

İkincisinde ise, arkadaşında kaldığında dans yarışması gibi bişey yapıyorlarmış sanırım, zıplarken hoplarken arkadaşı kafa atmış.

Kardeşim "ameliyat" diye haber verdiğinde, şaşaladım önce. Canı yanacak, diye üzüldüm. Neyse ki, burun kırıldığında dokunmadıkça acımaz, sancılanmazmış. Dolayısıyla, ameliyata kadar sakindi, ameliyat sonrası biraz ağrısı oldu.

Bu kadar patırtının arasında, aklına en çok takılan estetik kaygısı. Hatta doktorla pazarlık etmiş, estetik yapın  diye. "Olmaz" demiş doktoru, "onsekiz yaşından önce burnun kıkırdak ve kemik gelişimi tamamlanmıyor, ondan önce yapmam!"

Bizimki yılmamış, kesin kararlı!

"O zaman, onsekiz olduğum sene yine ameliyat olacağım" demekte şimdi canım yeğenim.

Bu vesileyle öğrendim ki, Angelina Jolie'nin de burnu estetikliymiş.

Vayy!

.