Ben küçükken, ortaçağda şatoda yaşayan bir prenses olmak isterdim. Şimdi oturup psikolojik tahlil yapamiyciim, vardır elbet bir hikmeti, bu arzumun!
Sonraları bu konuyu saçma buldum ve görünmez olmak düşüncesine taktımdı. Görünmez olup, bütün dünyayı görünmez görünmez gezecektim; ben insanları görecektim, ama onlar beni asla göremeyecekti.
Şimdilerde insana zarar veren akılsız insanları, diyelim, bir sihir çubuğu hareketiyle hiç yaşamamış hale getirmek arzusundayım.
Tarihi akışa bakılırsa, -dayanamayıp yine tahlil edeyim bu hallerimi- sersem bir romantik olmaktan asla vazgeçmiyorum.
Öyleyse, buyrun buradan dinleyin. Haftasonunuz güzel geçsin!
Not: Baştaki görsel Yüz Sene Uyuyan Prenses masalından 1956'da yapılan bir çizgi filmden.
.
Ben vazgeçmedim hayallerden . Şimdilerde yeni yeni masallarda yaşamaya bırakıyorum kendimi. Masalsı hatta gerçeküstü şeyler okuyup kahramanların yerine koyuyorum kendimi.;)
YanıtlaSilİyi haftasonları...
vee Pink Martiniii :)
benim hayalim zaman makinasına sahip olmaktı küçükken. hâlâ oyle! eskiden geleceğe gitmek isterdim, merak ederdim olacakları çünkü, şimdi geçmişe dönüp hayatı başa sarmak istiyorum :)
YanıtlaSilBurakcığım,
YanıtlaSilİlla ki Pink Martini!:))
Bu defa İstanbul'a geldiklerinde, kesin canlı canlı dinleyeceğim, kesin!
Vazgeçme sakın, hayallerden...
Şulem, canım,
YanıtlaSilBırak geçmişi orada kalsın!
Gelecek güzel olacak, şimdi ise en güzeli...
(Bu gece Polyanna tozu döküldü yine üstüme sanırım!)
:)))
Severim romantikleri. Belki rasyonel aptallara gore daha cok aci cekiyorlar yasamda ama yasamin tadina en cok onlar variyor... Dolu dolu yasayanlar bi onlar, bi de cilgin ozgurluk savascilari...
YanıtlaSilEleştirelcim,
YanıtlaSilBu defa eleştirmemiş, desteklemişsin.
Şaka şaka! :))
Çok doğru söylüyorsun, aynen katılıyorum.:)