Değil mi, yani?
Öyle! Atlamadım zaten.
Filmekimi bugün başladı. İş günü iş günü yetişebilseydim ve de biletler anında bitmemiş olsaydı, tüm filmlere giderdim ya, ne yazık ki, bir filmle günü kapattık.
Tam kafama göre bir kadını anlatıyor, "Daima Mutlu"/"Happy-go-lucky".
Ebedi gençlik gibi birşey "daima mutlu olmak", di mi?
İmkansız, nerdeyse!
O da ne?
Genç bir kadın, bir ilkokul öğretmeni, hergün kaç tane azgın veledin ortasında hem de, nasıl bu kadar şen ve hoppa, aptalcasına mutlu?
Oysa, onlar yanlış biliyorlar.
Poppy, hepimiz gibi bir insan. O, sadece "burada isek, ceza çekmek için burada değiliz, yaşamak için buradayız" diye düşünüyor. O gülen yüz, zorluklarla göğüs göğüse geldiğinde hiç solmuyor mu? Olmaz mı? Tabii ki. Yine de başka bir yöne dönüp yeni bir yoldan herşeye devam ediyor.
Dilerim, film vizyona girer ve Mike Leigh'in "Vera Drake"den sonraki, yeni filmini görmek fırsatı bulursunuz.
Bir not da başoyuncu Poppy'i canlandıran Sally Hawkins için:
Persuasion'ın Anne Elliot'ında beğendiğim oyuncuya, bu filmde hayran kaldım. O ne enerji, öyle!
İki gün önce Fatih Özgüven "Nasıl, hâlâ, sinema?" seyrettiğini öyle güzel anlatmıştı ki, hazır sinema-festival yazısı yazmışken, benzeri benim için de geçerli bu heyecana buradan bir selam edeyim.
.
Sevindim buraya geldiğime. Bizde de Antalya Film Festivali var, yakınımda cereyan ediyor. Ben? Ben gidecek miyim acaba?
YanıtlaSilAhh!
YanıtlaSilBurada olsa, hem de "Turunç Kokulu Düşler"de anlattığından öğrendiğim kadarıyla senin çok yakınında, kaçırmazdım.:))
Bir ucundan yakala, derim.
:)
ben filmekimi haberlerine rastladığım ilk günden beri, ekmekçim'e gün doğdu diye düşünmüştüm zaten. atlayacağın bir an bile aklıma gelmedi:)) iyi seyirler...
YanıtlaSilTeşekkür ederim Elektracığım.
YanıtlaSilGüveninize layık olmaya çalışacağım, efendim. Bunun için de, tüm izlediğim filmleri burada anlatacağım.
:))