Cuma, Aralık 18, 2020

Kılık Değiştirmemiş Kestane

Fransızca pastane terimi, marrons déguisés, kılık değiştirmiş kestane demek, gizlenmiş saklanmış gibi. Bizdeki yazılış ve söylenişi aynı marondegize. 

Kestanenin haşlanıp püre edildikten sonra, yine  kestane şekli verilip çikolatayla kaplanarak ve yuvarlak tarafının çekilmiş fıstığa batırılmasıyla hazırlanan şekerleme.
İstanbul'un eski usul klasik pastanelerinde kış aylarında aranan sevilen ürünlerinden.
Hadi itiraf edeyim, bayılırım.

Bu kadar uğraşılmamış, kılık değiştirmemiş sadece kebap edilmiş kestaneye de bayılırım, aslında. 
Mesela, soğuk bir kış günü İstiklal caddesinde yürüyorsan, elini ve paltonun cebini ısıtmak için  nefis bir çözümdür. Ya da belki arkadaşınla buluşup sinemaya gitmişsindir, çıkışta aldığınız ufak bir kesekağıdı kestaneyi paylaşarak yürürken bir de bakarsınız Tünel'e gelivermişsinizdir.

Şimdilerde değil Beyoğlu'na çıkmak, sokaktan kestane almak bile hayal olmuşken evde kestane yapmak tek çözüm. Pek çok defa çeşitli şekillerde uğraşmama rağmen, sokak kestanesi gibi kebap olmuş kestane yapamamıştım. Artık yapabiliyorum.
Bugün bizim evde kardeşimin gönderdiği tarif uygulanarak pişen kestane kebap budur:


Tarifini isteyeceksiniz değil mi? Hemen.

Yarım kilo kestaneyi bir saat kadar suda beklettim. 
Sonra, bombeli tarafının bir ucundan diğerine yatay şekilde çizdim.
Kestaneleri üzerini geçecek kadar su eklediğim bir tencereye koydum.
Kestaneler kaynayıp, bir iki göbek atana dek haşladım.
Suyunu süzdükten sonra, gözden çıkardığım bir teflon tavaya ( döküm tavanız varsa daha iyi) kesik tarafı tavaya gelecek şekilde dizdim. 
Bir yüzünü kızarınca diğerini çevirerek, arada karıştırarak kebap yaptım.
Bir kaba alıp, üzerine bir kapak kapatıp (ki, kestaneler hafif nemlenip daha kolay soyulsunlar) beş dakika kadar bekledim.

Devamını anlatmayayım artık, afiyet olsun.

8 yorum:

  1. Aa süper tarif, yılbaşı da geliyor, kestaneli pilav için gerekiyordu ve her seferinde soymak parmaklarımı perişan ediyordu (yarısı pilavaysa yarısını yuttuğumu itiraf edeyim). Sağolasın İzocam. pardon Ekmekcim ( yaşımız yakın ya, bu reklamı hatırlayacağını ümit ediyorum :)

    YanıtlaSil
  2. Yaylada tonlarca kestanemiz oluyor, pandemiden dolayı bir tane yemek nasip olmadı bu sene:)

    YanıtlaSil
  3. Kışın hep alırım eve kestane.Hatta geçen gün evde eşimle konuştuk; sokak satıcıları acaba haşlayıp mı yapıyorlar ,diye.Çünkü ,kaynatma kısmı hariç bunu bilmiyordum, aynı usul yapıyoruz. Bugün bende kaynatıp deniycem. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  4. Leylakcığım,

    Hatırlamaz mıyım? Tabii ki hatırlıyorum ve de "mintaxla canım mintaxla"dan ilhamla "haşlayarak canım haşlayarak" diyorum. :))

    Kestanenin sırrını öğrendiğim iyi oldu bence de, çok sevmeme rağmen kabuğu yapışıyor soyamıyorum diye almıyordum. Şimdi savulsun kestaneler. ;)

    YanıtlaSil
  5. Kaystros Tyrha hoşgeldiniz. :)

    Olgunlaştığını bildiğiniz meyvelere, ağaçlarına ulaşamamak ne kadar üzücü...
    Keşke yakınlarda toplayacak birileri olsaydı, belki birilerine fayda olurdu.
    Seneye ellerinizle toplarsınız umarım. :)

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Mehtap,

    Sokakta kestane satanların sırlarını merak ederek, sıklıkla kestane aldığım bir kaç satıcıyı gözlemiştim. Bildiğiniz koca çuvallardan kestaneyi alıp, kesip, tenekenin üzerine koyarlardı. Belki yine de vardır bir sihirli dokunuşları. ;)

    YanıtlaSil
  7. Denedim , çok güzel oldu,tekrar teşekkürler sevgiler.

    YanıtlaSil
  8. Mehtapcığım yaşasın!
    Sonuçtan memnun kalmanıza çok sevindim. :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!