Bir süredir zihnime çengel atan bir Portekizli var.
Acaba denesem mi?
Geçen sene sonbaharda Porto'da Livraria Lello'da dolaşırken gördüğümde iyiden iyiye aklıma düşen.
Peki başlayınca sıkılırsam, bana göre değilse?
Sonra İstanbul'da ilk göze çarpış, dikkat çeken rastlaşma.
Tekrarlayan karşılaşma, tamam peki, madem burada da karşıma çıktı, hem de en sevilenlerden adı dillerden düşmeyenlerden birisi, elbet bu kadar insanın bir bildiği var.
Madem öyle, bahar aylarımın unutulmazı bir Portekizli yazarın kitabından sonra yeni Portekizli yazarım hoş geldi.
Kitabın arka kapak notu:
"Fernando Pessoa 1935'te öldüğü zaman, sandığındaki eserlerin sayısı tahmin bile edilemezdi.
Onun elinden çıkmış şiirlerin yazıların altında genellikle başka imzalar vardı.
Üstelik bu isimler yalnızca birer takma ad değil, öyküsü, geçmişi, yazgısı, dünya görüşü farklı kişiliklerdi.
... Huzursuzluğun Kitabı ... tarihten, mitolojiden, edebiyattan, ruhbilimden haberdar bir xx. yüzyıl insanının gerçekliği yadsıyışının, kendini hayallere hapsedişinin güncesiydi bu...."
İtiraf etmeliyim, "Livro do desassossego" gerçek bir çetin ceviz olmanın yanı sıra bir tuğla; son sayfadaki rakam 675.
Neredeyse aybaşından beri elimde, ancak 142. sayfadayım.
İki gece önceki uykusuzluk sarmalında yeter bu eziyet dedim ve okumaktan vazgeçtim, çünkü, uykusuz bir geceye eşlik etmek için oldukça acımasız bir metin.
Ertesi gün onu terk etme kararımı yeniden gözden geçirdim ve gece okumak yerine gündüz okursam devam edebileceğime karar verdim.
Zaten nehir roman gibi okunmak için yazılmış bir metin değil, arada sırada, dura başlaya okumak en iyisi olacak.
Ben de bu aralar erteliyorum bazı kitapları.
YanıtlaSilSerpilciğim,
YanıtlaSilSanırım mesele kitaplarda değil, içinden geçtiğimiz değişik zamanların olayların bunalttığı ruhlarımız da.
Sevgili Okul Arkadaşım,
YanıtlaSilKabul edelim ki bazı yazarlarla kan uyuşamıyabiliyor; ilk aldığım kitabını hatırlıyorum, çok çabalamış, biraz ilerlemiş, bırakmış, inat etmiş ara ara elime almış ama bir türlü bitirmeyi başaramıştım:) Yazınızı okuduğum dünden beri, Huzursuzluğun Kitabı ve Pessoa'dan söz eden bir roman okumuş muydum, diye düşünüyorum. Zanlı olarak iki kitap geçiyor aklımdan ama kurcalamak için üşenmekteyim:) Belki tümüyle yanılsamadır benim ki kimbilir:)
Sevgili Okul Arkadaşım,
YanıtlaSilKan uyuşmazlığı, evet, doğru teşhis. Benim vardır öyle bir kaç yazarla yaşanmış tutturamadığım denemem. Olmayınca olmuyor. :)
Pessoa'da biraz hislerime rağmen "acaba"lı bir denemeye belki biraz inatlaşmaya giriştim.
20. yüzyıldaki iki büyük savaş arasında yaşamış huzursuz bir ruhlu bir büyük şairle, uslanmaz bir iyimser olan bendeniz arasında geçimsizlik çıkması kaçınılmaz gibiydi, aslında.
Kitabı yüksekteki bir rafa kaldırmadan önce biraz daha deneyeceğim, bakalım.