yazmıştım daha önce, çocukluktan beri bildiğim bir -eski söyleyişle- kasaba orası
hep bilinen tarihi özelliklerini, çinisini, zeytinini bir yana koyarsam, benim için, çocuklarım için, ailem için sadece kasaba değil, adeta ayrı bir kişilik olan gölü ile kalbimizde yeri ayrı olan coğrafya
ilkbaharının binbir çiçekli ışıltısı,
yazının gölde serinlemeli gündüzleri, yıldız yağmuru seyretmeli akşamları,
sonbaharının kızıl ışıklı kuru yaprak hışırtılı yürüyüşleri,
kışının yağmurda yürüyüşleri, erken inen akşamının odun dumanı kokulu geceleri,
çocuklarımın, yeğenlerimin özgür, mutlu yaz günleri, haftasonu kaçamakları,
ille de gün batımları, o anın sonsuz süküneti,
yılın mevsimine, değişen zamana göre güneşin battığı yerin farklılaşması, güneşin karsak boğazı tarafında battığı sonbahar aylarındaki bakmaya doyulmaz hali,
gölün sabah duruluğu, öğlende başlayan çırpıntısı, akşamüstü sakinliği hep zihnimde, pek çok acı tatlı anı eşliğinde,
dünkü posttaki kısa video 2017 şubat ayından yadigâr, cep telefonundan bilgisayara, oradan bloga aktarırken sondaki bir kaç saniye uçmuş ne yazık,
göldeki altın renk tam da orada,
İki gündür uğramamışım buralara, dolayısıyla video da gözümden kaçmış. Ben sana tekrar o göl kıyısında sakin, huzurlu günbatımları izleyip yürüyüşler yapacağın sağlıklı bir yaş, daha doğrusu nice yaşlar diliyorum. İyi ki doğdun Ekmekçim, iyi ki hayatıma girdin. Çok sevgiler...
YanıtlaSilLeylakcığım,
YanıtlaSilHakikatli Arkadaşım,
Çok teşekkür ediyorum güzel dileklerin için, evet, sahiden iyi ki doğmuşum. :)
yeniden hep birlikte güzel sohbetler yapacağımız günlerin gelmesini beklerken, sevgiyle kucaklıyorum.:)
Doğum zamanıysa nice mutlu seneler, güzel yaşlar! :)
YanıtlaSilSevgili Neslihan,
YanıtlaSilEvet evet öyle, tam olarak dünkü gün.
Çok teşekkür ederim, güzel dilekler için. :)