heheheh, yeni video sitemizdeki ilk yüklemenizi üzerime alınabilir miyim:PP ithaf olaraktan yani. yoksa alabalıklıkla hiç işim olmaz:) yarın iş var ya:(( senin ağaç çok güzel... iyi geceler...
Tamamıyla üzerinize alınabilirsiniz, değerli bilici-bulucu Elektra Hanımcım, sayenizde! :))
Alabalığı sevmeyebilirsin, olabilir (aslında Karadeniz'in yüksek bir yaylasında sahicisini yeseydin, onu da severdin ya, konumuz o değil!) ve fakat, müziksever bir blogcunun "bu" alabalığı çok seveceğini düşünüyorum. Her gün bir bölümünü yükleyeceğim. Bıkana kadar dinleyebilirsiniz.:-)
ya yedim aslında alabalık, demin orada kımıl kımıl yüzen bir şeyi az sonra soframa getirmeleri karadeniz'de beni kopardı tattan lezzetten:( ben et yiyorum ama, görmeyeyim istiyorum canlı hallerini. ay konu nereye geldi, özür dilerim:)ikinciyi de dinledim. çok güzel:)
alabalık severim. (canlısını gördükten sonra yiyemem ben de –o ayrı :) schubert severim. (farketmişsinizdir ezelden :) çavdar teyzemi severim. eski taifeyi severim.
ama işte artık bi tek müzik kutucuğum var benim. sanal kâşanelerim viran oldu :(
ve fakat beni unutmayınız! nütven :)
elektra, neolitik hanım ve ismini sayamayacağım onca eski dosta buradan selam. müzik kutucuğumun olduğu yere beklerim.
Aşkolsun Metin Bey! Unutur muyum sizi? Daha son yazımı yazarkenki gün Alabalık Beşlisi'ni müzik kutucuğunuzdan biraz dinledim ve benim bu yazıdaki Alabalık Beşlisi aklıma geldi. Sizin mecrada yorum yapmam için başka şifreyle tekrar işlem yapmak gerekiyor, o nedenle genellikle sessiz geçiyorum sizin sahilden. Dinlemeye dinliyorum. Şu anda Pat Metheney'in The Sound of Silence yorumunu ilk kez ve mutlulukla dinlediğim gibi. Gerçi, blog alemi artık "ört ki ölem" halinde ya, yine de inatla yazıyoruz bir şeyler. Yazdıkça bu alemde, sizi ziyarete devam edeceğim. :)
heheheh, yeni video sitemizdeki ilk yüklemenizi üzerime alınabilir miyim:PP ithaf olaraktan yani. yoksa alabalıklıkla hiç işim olmaz:)
YanıtlaSilyarın iş var ya:(( senin ağaç çok güzel...
iyi geceler...
Tamamıyla üzerinize alınabilirsiniz, değerli bilici-bulucu Elektra Hanımcım, sayenizde! :))
YanıtlaSilAlabalığı sevmeyebilirsin, olabilir (aslında Karadeniz'in yüksek bir yaylasında sahicisini yeseydin, onu da severdin ya, konumuz o değil!) ve fakat, müziksever bir blogcunun "bu" alabalığı çok seveceğini düşünüyorum.
Her gün bir bölümünü yükleyeceğim. Bıkana kadar dinleyebilirsiniz.:-)
ya yedim aslında alabalık, demin orada kımıl kımıl yüzen bir şeyi az sonra soframa getirmeleri karadeniz'de beni kopardı tattan lezzetten:( ben et yiyorum ama, görmeyeyim istiyorum canlı hallerini.
YanıtlaSilay konu nereye geldi, özür dilerim:)ikinciyi de dinledim. çok güzel:)
Elektracım,
YanıtlaSil:-))
Bak sen alabalığın yaptıklarına....
İşte, son bölüm de huzurlarınızda!
Bu müziği buldurduğun için, sana bir teşekkür daha. :))
alabalık severim. (canlısını gördükten sonra yiyemem ben de –o ayrı :)
YanıtlaSilschubert severim. (farketmişsinizdir ezelden :)
çavdar teyzemi severim.
eski taifeyi severim.
ama işte artık bi tek müzik kutucuğum var benim. sanal kâşanelerim viran oldu :(
ve fakat beni unutmayınız! nütven :)
elektra, neolitik hanım ve ismini sayamayacağım onca eski dosta buradan selam. müzik kutucuğumun olduğu yere beklerim.
Aşkolsun Metin Bey! Unutur muyum sizi?
YanıtlaSilDaha son yazımı yazarkenki gün Alabalık Beşlisi'ni müzik kutucuğunuzdan biraz dinledim ve benim bu yazıdaki Alabalık Beşlisi aklıma geldi.
Sizin mecrada yorum yapmam için başka şifreyle tekrar işlem yapmak gerekiyor, o nedenle genellikle sessiz geçiyorum sizin sahilden.
Dinlemeye dinliyorum. Şu anda Pat Metheney'in The Sound of Silence yorumunu ilk kez ve mutlulukla dinlediğim gibi.
Gerçi, blog alemi artık "ört ki ölem" halinde ya, yine de inatla yazıyoruz bir şeyler. Yazdıkça bu alemde, sizi ziyarete devam edeceğim. :)