Yaklaşık üç saattir, suratımda yayvan bir gülümsemeyle geziniyorum, evin içinde.
Önce, "yok yaa!" dedim kendime, sonra "pess!", ardından bir de "hadi yaa!" ve gülmeye başladım.
Şimdi bu kadın yine ne yumurtlayacak, demişsinizdir herhalde.
Veya demediniz de, ne biliim işte, ööle okuyorsunuz sadece.
Tamam, peki!
Lafı lastik etmiyorum ve de son zamanların en eğlenceli keşfini, tesadüfünü anlatıyorum. Evet, zaten genellikle keşifler tesadüflerin sonucudur, iyi bir tesadüfünüz olsun elinizde, dünyayı yerinden oynatırsınız, bla bla bla...
Pardon, pardon!
Yine gevezeliğe başladım.
Fakat, öyle eğlenceli ki olan biten...
Peki.
Şimdi derin bir nefes veee show time!
Efendim, malumunuz kardeşimle aynı apartmanda oturuyorduk. Sonra onlar taşındılar, hepimiz (ben, kardeşim, çocuklarımız...) üzüntülü günler geçirdik, teselli bulmaya çalıştık. Derken, yavaş yavaş hayat akışına girdi, yeni duruma alıştık.
Uzunca süre, o boşalmış ev, boş kaldı. Kardeşim eli varıp, orayı kiraya veremedi.
Kışı ortalamış bitiriyorduk ki, "abla, çok tatlı genç bir hanım evi kiralıyor" dedi, kardeşim.
İyi güzel, hoş geldi.
Taşınma, yerleşme telaşı sırasında bir kaç kez karşılaştık yeni komşumuzla, selamlaştık.
Sonra, hafta içi okula çocukları gönder, işe yetiş telaşı, eve gel, yemek ayarla, annemi yokla, derken hafta sonu arkadaşlarla geçen zamanlar vs. vs., günler geçti.
Standart İstanbul komşuluk halleri işte; kendimizi kutulara kapatıp yaşıyoruz.
Sonra, geçen Cuma eve geldiğimde bir tabak börek karşıladı beni. Kızım, "karşı komşumuz verdi, anne" dedi.
"Hay Allah" dedim kendime, "görüyor musun bak, kapısını çalıp bir hoşgeldin demedin, kızcağız börek getirdi". Kendime kendimi mazur göstermek için de bahane ekledim iç konuşmama; "acaba annesi mi geldi ziyaretine, böreği o mu yaptı, yoksa?"
Derken, hafta sonu geçti, tabak boşaldı, doldurup veremedim.
Bu akşam eve gelirken kapıda komşumla karşılaşınca, gecikmemden utandım, iyice. Neyse ki, dün yaptığım kabak salatası vardı, tadımlık da olsa tabağı boş vermeyeceğim, diye sevindim.
Kapısını çalınca, "buyrun, bir kahve için" dedi. Kapıyı kapatıp, geleyim, rahatsız etmeyeceksem, dedim. O ara, o evin eski kedisi, bizim şimdiki pansiyonerimiz Sarma da peşim sıra seyirtti. Evdeki iki kedi, bizimkini karşıladı. Bizim beyefendi aheste aheste ortalıkta salındı. Sonra kedilerden iri olanı bizimkine posta koydu, sırtını kabarttı. Sarma'yı eve götürdüm. Kahve değil, soda içtim. Çünkü kızcağız pazardan gelmiş iş yapıyordu, keyif saati değil iş saatiydi. Konuşurken, çok yakında -biz tatildeyken, o kadar da ilgisiz değilim canım!- evlendiğini öğrendim. Aslında parmağında yüzük görmüş, ama, onun nişan yüzüğü olduğunu düşünmüştüm, niyeyse.
Sonra, birden bende bir şimşek çaktı ve "yoksa komşum "gamlı baykuş" olmasın", dedim kendime.
Hayır efendim, hayır!
Öyle değil!
Gam kasavet bir insanı tanımlama sözü değil o, bir nickname!
O bir blogger.
Hani, benim bu isim uymuyor sana artık, sana şenkuş diyelim dediğim, blog yorumcum gamlı baykuş!
Gamlı baykuş, benim kapı karşı komşum!
Şimdi, beni bilen bilir; bazen böyle ani hissetmelerim vardır, pek de mantıklı açıklaması olmayan. Fakat, bütün bu anlık iç görüşmelerim dışa çıkamadı, içte kaldı, emin olamadım çünkü.
Derken eve geldim, bilgisayara baktım, tarifi benim blogdaki börekten esinlenerek yapılmış ve üstelik afiyetle yemiş bulunduğum patlıcanlı börek tepsisini gördüm, çay sefası yapılan komşu balkonun fotolarını gördüm vee bingo!
Daha önce blog aleminden dostlar edindiğim(iz) malumunuz.
Fakat, gerçek komşu ile blog komşusu çıkmak, o kadar da sık rastlanan bir tesadüf olmasa gerek, di mi?
Gerçek dünya ile sanal dünyanın bu içiçe geçme ve çakışma hallerine bayılıyorum.
Hayat ne sürprizli ve ne hoş!
Komşu huuu! Orda mısın?
.
o burada mı bilmiyorum, ama ben de sana keyifli bir şey söyleyeyim, senin yorumlardan tıklaya atlaya gittiğim crowsday'i ben de dün gece takip ettiklerime eklediydim:))) e yuh yani, siz komşu oldunuz, ben neyi sezmişim şimdi:))))
YanıtlaSilGerçekten iyi tesadüf.Kan kanı çekmiş,kalp kalbe karşı gelmiş..Çok hoş,leyla ile mecnun buluşmuş sanki..Hah haa..(biraz gırgır geçeyim)
YanıtlaSilKomşunuz Viyana"da galiba..Herhalde balayı yapıyor(yanılıyor olabilirim)..
YanıtlaSilŞaka yapmıştım hayır Viyana"da değil.Allah Allah dedikoducu biri oldum ben yaa :(
YanıtlaSilaaaa ne güzel...vay be, ne hoş tesadüf...
YanıtlaSilDünya ne küçük aslında,bende inanamadım doğrusu harika bir tesadüf.komşunuzla bol kahveli ikramlı günler dilerim :) hoşş sohbetlerle tabii.
YanıtlaSilçok enteresan gerçekten..film gibi :) sen senin patlıcanlı böreğin olduğunu anlamadın mı o zaman ..ay çok hoş valla
YanıtlaSilElektracığım,
YanıtlaSilŞimdi heyecanla, komşumun bu durumun ayırdına varacağı anı
bekliyorum.
Henüz ses yok!
:P
Zafer Bey,
YanıtlaSilEğlenin siz eğlenin!
Hazır elinize fırsat geçmişken...
:))
Şuleciğim ya!
YanıtlaSilSenin komşunu ben sandığın hikayen geldi, aklıma.
Bir de sana, "gel taşın" demem.
Bak şimdi...
:)))
Sevgili Nehircce,
YanıtlaSilEvet, bakalım sohbetlerimizi nasıl yapacağız?
Gerçek mi, sanal mı?
:)))
Fundacığım,
YanıtlaSilKomşumun böreği tepsi böreğiydi, benimki gül börek. Bir de o kıymalı yapmıştı, benimki sade idi.
Diyorum ya, bir hisse kapıldım bir anda, işte öyle birkaç benzerlik olunca, parçalar birleşiyor.
:)))
Ne hoş tesadüf. Çalışma saatlerimden kaynaklı komşuluk ilişkilerim yoktur pek günaydın ve iyi akşamlar dışında sadece karşı komşumuzla arada akşamları görüşürüz salı günü aradı ebrucuğum yorgunluk keki yapmıştım evde misin:((( Yokkk işteyim dedim. Neyseki bazı değerleri yitirmeyenler hala var.Muhabbetiniz bol olsun:)
YanıtlaSilŞimdi bir kaç ay öncesine gidiyoruz. Senin yeni komşu, benim canım arkadaşım Gamlı Baykuş'um evinde bir çaylı pastalı börekli "house-warming" şeysi verdi. İlk gidişimdi... zillerde adını ararken, önce "Aaaa," dedim, sonra "Yok artık," en sonunda da evine girince "Senin komşun kim biliyor musun? Ekmekçikııııız," dedim. Hatta bir mailcik atayım da bu hoş tesadüfü haber vereyim ekmekçikızcığıma dedim... Araya başka şeyler gitti. Çay partisi günü yine aklıma düştü sana haber verme işi... Ama o zaman da bu durumu "stalker" pozisyonuna girmeden nasıl açıklayabileceğimi bilemedim :p En sevdiğim bloggerlardan biri ve en yakın arkadaşlarımdan biri komşu... Benden mutlusu olur mu???
YanıtlaSilKocaman öperim,
Bir daha ki ziyarette de kapını tıklatırım artık ;)
Sevgiler :)))
Ebrucuğum,
YanıtlaSilÇalışma hayatı ritmindeki kadınlar için ev oturmaları ya hayal, ya da tatil lüksü.
Yine de, böyle bir tesadüfün komşuluğu eğlenceli olacak,sanki.
:))
Ah seni Sndernella, ah seni!
YanıtlaSilDemek, herşeyin farkındaydın, sevgili "stalker"ımız?!
İyi ya, ben de bildiğim başka şeyleri anlatmaycam, işte!
:P
Yok, yok!
Gırgırındayım işin...
Hemen, zildeki isimleri ekmekcikiz ve gamlı baykuş olarak değiştirteyim, bari!
:))))
Bi daha sefere, bekliyorum.
:))
aaaa, hikaye daha da hoş oldu şimdi bak:))))
YanıtlaSile, bir tek siz bilmiyormuşsunuz demek. siz de önsezi ile bulmuşsunuz (ya da bilinçaltına işleyen bilgilerle). komşunuzun bu süre boyunca söylememesi de ilginç, hem de böreklerinizi yapa yapa.
YanıtlaSilbuna benzer ama daha az ilginç bir blogçu bulma vakası da mor k.'nun başına gelmişti yanılmıyorsam.
bana hiç olmadı öyle birşey. a, gerçi ben bulmadım da beni bulan olmuştu -wash.'dayken.
aa.. o da bisi mi..
YanıtlaSilben, 2 defa internet uzerinden tanisitiklariyla evlenen birini taniyorum.
yalniz, bu ikincisi cok kiskanc cikmis; esinin daha internetlere filan girmesine alimallah izin vermiyormus.
:)))) efenim söz sırası bende galiba. Buyrun hepsi ve daha fazlası işte burda: http://crowsday.blogspot.com/2009/08/hey-gidi-patlcanl-borek-sen-nelere.html
YanıtlaSilSevgiler :)))
Yok ben bu apartmandan taşınırım KARDEŞŞŞŞ :))
YanıtlaSilHökümet gibi adam olmaya niyetim yokkk :PP
YanıtlaSilVallahi fena kumpasa gelmişsiniz Ekmekcikız..En son babalar duyar bilirdim emmmeeee..İntikamınız korkuç olmalı şimdi..nasıl intikam alacaksınız düşünün bakalım bir..Dur buldum hamura çeyrek altın koyun(dişlerine çat desin)..heh heh
YanıtlaSilElektracığım,
YanıtlaSilMalum; bizim hikayeler hep "pek bi hoş" oluyor.
Tersi de düzü de...
:))))
Simoncuğum,
YanıtlaSilBu "bilinç altına işleyen bilgiler" tanımını sevdim; "Profiler"cı filan gibi hissettim kendimi.:P
İşin komiği durumu bilmeyenin, keşfettim sanması...
Bir nev'i ava giderken avlanma/avlanılma gibi.
Her neyse!
Ben sonuçtan memnunum.
:))
Sevgili fit, hoşgeldiniz,
YanıtlaSilProfiliniz geçit izni vermedi, sizi tanıyamadık efendim.
Amma velakin hikayeniz pek eğlenceli imiş.
Demek, ikinci eş tedbir almak gereğini duymuş!
:)))
Şenkuşum!
YanıtlaSil:))))
Gözüm yollarda kalmıştı!
Fekat, bir önceki günden misafir telaşesi olduğunu bildiğimden çok telaşlanmadım, doğrusu.
Memnun oldum, bu tesadüfe; pek çok!
:)))
Zafer Beycim,
YanıtlaSilSiz hangi dairedeki kimliği bilinmeyen bloggerımızsınız efendim?
Artık tanıtın kendinizi, madem taşınıyorsunuz.
:))
Ancak, ne kumpası ne intikamı, anlayamadım o hususu?
Arkadaşlarım, işi zamana bırakmışlar, nezaket gösterip. Odur yani!
:)
Apartmanınızda boş daire var mı sahi? nasıl severim patlıcanlı böreği ahh... ne hoş ne umut verici bir süpriz bu. Daim olsun.
YanıtlaSilButterflycığım,
YanıtlaSilVar valla!
Boş tutuyoruz onu, Şule gelecek diye.
Çok nazlandı, sen gel bence.:)))
Teşekkürler, evet daim olsun.
:))
Ah olmaz ama çeyrek altınla diş kıracaktık yapmayın lütfen.Bu ihanet,sırttan hançerleme,brütüsvari hareket,bilimum ilahlar aşkına,dedikodu zamana bırakılmazzzz.Biri söylemeliydi size,imdaat ne biçim arkadaş bunlar(dedikodusuz) :)..Şaka yapıyorum efendim,Sevgiler..
YanıtlaSilNot:Bu arada yorum rekoru kırmak üzeresiniz farkında mısınız? :))
Zafer Bey,
YanıtlaSilSöylediler işte, yahu.
Bırakın dişleri sağlam kalsın!
:))
Bu arada yorum rekoruna katkılarınızı yadsıyamayız efendim.
:)))
Hah hah haa :))..Evet rekora katkım devam ediyor :PP
YanıtlaSilaaaaa, kelebekcim benim yerime tasinabilir bence. güzel de olur. ben mahalle komsusu olarak her turlu nimetten yararlanabiliyorum nasilsa halihazirda :)
YanıtlaSil