Bir saat sonra dışarı çıktığımızda, gözlerimize inanamadık: Cadde insan kaynıyor, trafik delirtici hale gelmiş, değme Pazar akşamüstüsü Bağdat Caddesi salınması halt eder bu kalabalığın yanında. Üstelik bir de her marka satan dükkanın önünde ya canlı müzik ya da DJ performansı var. Dolayısıyla onların müzik, benim gürültü dediğim yüksek volümlü ses de cabası!
Dönüşte yürümemiz gereken on dakikalık yol, kalabalık ve dikkat dağılması sebebiyle yirmi dakikada tamamlanabildi.
İçimiz sıkıldı, öfkemiz tepemize çıktı ve o ara yüksek sesle söylendim işte; sanırsınız bedava dağıtıyorlar!
Yukardaki fotoğrafı ve başkalarını görmek , duruma farklı gözle bakan bir yazı okumak için şurayı tıklayabilirsiniz.
.
Ah ah aşkolsun Ekmekçim, insan bu etkinliği daha önce haber etmez mi? Kapardım kendime bir Louis Vitton çanta (böyle mi yazcez?)
YanıtlaSilay fotolarına bakarken sıkıldım kalabalıktan, ben almayım:)
Haydi seni öpüp kaçayım:)
Bi daaya hiiç atlamaz, hemman habarınızı yetiştiririm Sultanım!
YanıtlaSil:)))
Leylakcığım,
Sen de olsan, benim gibi söylenirdin, eminim.
Günlerdir bas bas bağırıyordu magazin gazeteleri, iyi kurtulmuşsunuz o keşmekeşin içinden.
YanıtlaSilKalabalık dediğin kalabalıklığını bilecek.
Mutlu günler :)
Bilmiyorlar efendim, hiç bilmiyorlar!
YanıtlaSiloradan oraya denizanası akışkanlığıyla salınıp duruyorlar.
Iyy!
:))
ben de dün tv'de izledim, şaşırdım. ne garip bir etkinlikmiş bu. iyi ki sıyrılabilmişsiniz aradan :)
YanıtlaSilAman Şulem, ne sıyrılması?
YanıtlaSilGöbeğine düştük, tam ortasına! Ancak kaçtık...