Geçen hafta, yemeğe misafir aile büyüklerimiz vardı. Yemek sonrası tatlı cheesecake olacaktı. Kızım bir gün önce dershane çıkışı yemiş ve çok beğenmişti. Onun yediği frambuaz soslu idi.
Cheesecake'i aldık, güzel de sosu ne olacak?
Ne olacak, evde yapılacak!
Evde frambuaz yoksa ne yapılacak?
Hangi meyve varsa, yakışırsa onunla sos yapılacak!
Tüm mesele karar vermek, geriye kalan yapmak. Yaptığım sos çok beğenildi, hatta kek bir tarafa bırakılıp, kaşık kaşık sos yendi.
Kızma söz vermiştim, onun için dün yeniden erikli sos yaptım, bir çeşit erik püresi bu.
Fotoğraf çekmeyi becerememişim flu çıkmış, affola...
Yarım kilo kadar mürdüm eriği, ya da iri kırmızı erik -ne isterseniz işte- bir tencereye giriyor.
Üstüne iki bardak kadar şarap -kırmızı ya da beyaz, o da keyfinize kalmış- ekleniyor, bir bardak su ile.
Bir kabuk tarçın, iki-üç tane karanfil ve dört yemek kaşığı toz şekeri ekleyip, kaynamaya bırakıyorsunuz.
Erikler yumuşayıp, mis gibi tarçın, karanfil kokusu mutfağı sarınca ateşi kapatıp, eriklerin ılınmasını bekliyorsunuz.
Çekirdekleri, kabuk tarçını ve karanfili çıkarıp, erikleri blender ile püre yapıyorsunuz. Baktınız biraz sulu kalmış, tencereye koyup, bir taşım kaynatmanız yeterli.
Sonra, ister cheesecake üstüne sos yapın, ister kaşık kaşık meyve niyetine yiyin, ister dondurmanızın üstüne lezzet katın, size kalmış.
Afiyet olsun.
Not: Şöyle havalı bir isim vermek istedim eserime, nasıl olmuş?
.
"the cranberry" e ne dersin, bakınca ve okuyunca aklıma ilk bu geldi, ve hatta evde deneme cesareti beliriverdi içimde :-)
YanıtlaSilmelty the cranberry .....
Kesinlikle olur!
YanıtlaSilO da, blueberry de çilek de, belki şeftali de...
Dene lütfen!
Beni de tatmaya çağır.,
:))