Bir kitap arıyordum, Cadde-i Kebir'de kitapçı dolaşıyordum.
Jacqueline de Bourgoing'in "Takvim, Zamanın Efendisi midir?" başlıklı cep kitabını görünce, "yine aklımda dolanan meselenin kitabı karşıma çıktı" deyip, kitabı aldım.
Aklımda dolanan konu zaman! Bu meşguliyet esas olarak, yeni bir yaş dilimi dönümüne girişime ramak kalışından ve yeni yılın eli kulağında oluşundan kaynaklanıyor.
Eski Romalılar "tempus fugit" derlermiş: Zaman uçar!
Hem de nasıl uçup uçup, gidiveriyor parmaklarınızın arasından.
Haa, dursa ne olacak diyeceksiniz? Muhtemelen felaket olurdu!
Canınızın sıkıldığı, kederlendiğiniz bir anda zamanın ne kadar yavaş aktığını düşünürseniz, zamanın durmuş olmasının ne ağır bir yük olacağını hissedersiniz.
Şu yazdıklarıma bakarsanız, zamanın izafi oluşu ortada.
İyi de bu kadar hislere ve yaşanan duruma göre değişen bir olguyu ille de ölçmek neden? Muhtemelen insanın kendisini bulunduğu noktaya göre tanımlamak istemesiyle ilgili bu arzu.
İnsanın insan olduğu zamandan beri içinde olduğu bir durum hakkında felsefe yaparak naif oluyorum, farkındayım. N'apalım, bu sıralar gerçeğim bu işte!
Amatör felsefeciliği bir tarafa bırakırsak, kitaptan çok hoş bilgiler edindim.
İnsan var olduğundan beri, zamanı ölçmek peşinde. Bunu kadim zamanlardan beri, dünyanın, ayın ve güneşin hareketlerine bakarak yaparken, takvimi oluşturmuş.
Felsefeci Paul Riccoeu "takvim, evrensel zamanla her bireyin yaşadığı zaman arasında bir köprü oluşturup, evrensel zamandan, yaşanılan zamandan farklı, herkesçe anlaşılabilecek, toplumsal bir zaman yaratır" demiş.
Takvimler çeşit çeşit. Nerdeyse her uygarlığın, her dinin kendine göre belirlediği bir takvim var. Sonra, gelişim içinde zamanın ölçüsü hakkında verilen radikal kararlar var.
Mesela, Fransız Devrimi sırasında bir süre, onüç sene kadar, devrim takvimi kullanılmış. Bakın burada çok hoş bilgiler var, bu konuda.
Zamanımızı şimdi de bu takvimle ölçüyor olsaydık, sonbahar ayı olan Frimaire'nin 20. gününde olacaktık.
Kaldı ki, zamanı bu şekilde, en azından teorik olarak ölçebilirsiniz. Burada, bakınız.
Efendim, bugün de zamanımızın sonuna geldik, size keyifli bir gün dilerim.
Haa bu arada, aradığım asıl kitabı henüz bulamadım, ona da sıra gelecek.
.
haklısın şu zaman konusuna çok kafam takılır benim de....ben artık zamanın olmadığına bir aldatmaca olduğuna inanıyorum......olayları algılamak algılamayı kolaylaştırmak için uydurulan bişey ama artık yanlış kullanılan....zamanın efendisi evet var:
YanıtlaSilZAMANI KAFASINA TAKMAYAN.....
Gugukcuğum,
YanıtlaSilHiç şüphesiz kişisel tarihlerimizdeki zaman, farklı bir ölçüyle değerlendirilmeli.
Kimi olaylar öyle peşpeşe gelip zamanı öyle uçuruyor ki, kimi kez de yerinde sayıyor sanki herşey...
Haklısın, zamanı takma kayafa, en iyisi!
:))
yanlış soru çavdar teyzem! zaman, efendidir.
YanıtlaSilaştın kendini ekmekçim. "bugün de zamanımızın sonuna geldik"diyerek verdiğin radyo programı havasının tez zamanda gerçekleşmesini diliyorum :)
YanıtlaSilZamanla barışık insan var mıdır?
YanıtlaSilSorusunu düşündüm, yazıklarını okuyunca...
Hafif Abicim,
YanıtlaSilBen bu işte bir iş olduğunu sezmiştim de...
Kandırıyorlar bizi "efendiyiz" diye, değil mi?
:))
Şulem ya!
YanıtlaSilSenin gönlün temizdir, bir bakarsın...
:))
Sağol canım. :)
Tijenciğim,
YanıtlaSilÇocuklar!
Sanırım çocuklar zamanla barışık. :))
Ya da en azından hızla büyümeyi isteyecek kadar büyümeden önce barışıklar, değil mi?
:)
iyi bir tüyo oldu bama bu konu. diyeceklerim vardı ve biraz detaylı olacaktı. kendi blogunda manşet olsun da kapalı yerde kalmış olmasın:)
YanıtlaSilküçük bir ip ucu:
zaman kavramı, birey ve toplum için farklı işleliğe sahip olduğu düşünülür. astronomik ve fizyolojik zaman insan yaşamında farklı algılanmalıdır. arkası yarın:)
:)))
YanıtlaSilşimdi anladım bana bıraktığın yorumun nedenini..
Amatör felsefecilik oynanır da ben açıkta kalır mıyım? "Yeter ki zamansız geçmesin zaman," deyip çekiliyorum.
YanıtlaSilZihni Bey,
YanıtlaSilKişisel zamanımızın ve kamusal zamanın belirleyicileri, ölçümü, sonuçları... Evet hepsi çok farklı!
Yazınızı bekliyorum.
:)
Müziciğim,
YanıtlaSilEv-vet! Öyle işte.:))
Neydi o dizifilmin adı? Öyle bir zaman geçer ki!...
Aynen!
:)
Sevgili Oya Hanım,
YanıtlaSilHem de öyle güzel felsefelendirmişsiniz ki!...
:))
Bu kadar zaman girmezdi araya nerelerdesin:) Herşey yolunda mı zamansızlık mı?
YanıtlaSilBuralardayım Ebrucuğum,
YanıtlaSilDolanıyorum öylesine işte!
:)