Dün akşamüstü bir bahçedeydim: Avludaki kayrak taşlarının arasındaki harca cam bilyeler, nazar boncukları konulmuş...
Aksam oldu, sohbet sürdü. Bahçeden bir yerden melisa kokusu baygın baygın sardı havayı.
Gece olmuş, ay yükselmiş derken uzaktan köpek havlamaları duyulmaya başladı; biraz şaşkınlıkla dinledik onları.
Biz şehir insanları, yaşadığımız o koca hengâmede, doğa ile ilgili herşey gibi uzaktan gelen köpek seslerini de unutmuşuz. Yazık!
.
Ekmekçim köyede aynı şeyleri hissettim buralarda göremediğimiz kadar çoktu yıldızlar ve sesler bazen arınıp gelmeli o sesler arasından. Belki de gidip yerleşmeli:)
YanıtlaSilses ve ışık kirliliği....gerçek sesleri ve gerçek güzelikleri görmemize engel oluyor. bir gün, bir köye gitmiştim, hakikaten bir dağ köyü, gece gökyüzüne baktım, yıldızlar papatya tarlası gibiydi, çünkü hiçbir ekstra ışık yoktu, senin dediğin gibi duyduğum tek ses ara ara uzaaaklardan biryerlerden gelen köpek havlamaları idi. çok gerçek bir yerdi orası.
YanıtlaSilbana neyi düşündürdün biliyormusun? konuşma kirliliğini, sözler o kadar yalan ki, canımlar, seni seviyorumlar, verilen sözler...artık gerçek sözleri duyamıyorum, insanlardan kaçasım var.
bu ışık evet bu kirli ışık saldırısı altında yıldızları görememek, ve gecenin karanlığında uzaktaki köpek havlamasını duyamamak da bizim dramımız böyle... henri mişo muydu ne, "uzakta bir köpek havlıyor. çok güzel bir havlama" demişti. "ıssız" olamıyoruz artık sevgili ekmekçikız. ne kötü bu.
YanıtlaSilEbrucuğum,
YanıtlaSilGidip yerleşmek uzak ihtimal olsa bile, hiç eğilse zaman zaman orada yaşamalı, insan olduğumuzu hatırlamalıyız.
:)
Gugukcuğum,
YanıtlaSilBu şehir hayatları var ya bu şehir hayatları... :((
Arada şehir dışına çıkmak insanın ruhunu düştüğü çöplükten çıkarıyor neyse ki!
:)
Agleacığım,
YanıtlaSilSeni gördüğüme sevindim, ne güzel!:))
O hayat o doğal hayat, bize yaban yaşamıymış gibi geliyor, şimdi artık.
Ne tuhaf değil mİ?
ben bulacağım o yıldız sofralarını, o uzaklardan gelen hercai "konuşma"ları... o zaman unutabilirim belki buradaki insan uluyuşlarını...
YanıtlaSilişte böyle çavdar teyzem. böyle diyorum. elbet ruhumun şahdamarına zerkedilen zehri boşaltacağım.
sizleri bilmem gayrı n'aparsınız!
teşekkür ederim canım:) ben de sevindim.
YanıtlaSilevet tuhaf gerçekten. daha da tuhaf, üstelik tek suçlu kendimizken, nedenler arayıp durmamız. yeryüzünü bizden başka kirletecek hiçbir canlı yok halbuki.
Gel istersen birde benim oturduğum sokağa... Köpek sesinden uyuyamazsın:) Gerçekten de haklısın herşey doğallığını git gide kaybediyor... Önümüze ne sunulursa ona alışıyoruz...
YanıtlaSilAbiciğim,
YanıtlaSilDediğinizi yapar, damarlarda biriken zehri boşaltırsanız, elbet bize de bir yol gösterirsiniz umudundayım.
:))
Agleacığım,
YanıtlaSilİşte bu kesinlikle doğru bir tesbit; insanoğlu dışında doğaya zarar veren başka hiç bir canlı yok!
:((
Uğur böceğim,
YanıtlaSilBilemiyorum doğaya yakın bir yerde misin, yoksa büyük şehirde mi?
Şunu diyeceğim, büyük şehirdeki köpek havlaması bile garip!
:)
size yol gösterdim bile, ne çabuk unutuvermişiniz çavdar teyzem?!
YanıtlaSilUnutur muyum?
YanıtlaSilBekliyorum merakla...
:))