Kıyıdayım, denize boş boş bakarak, oturuyorum.
Ne garip!
Oysa, koşturma içinde olurduğum zamanlarda, bavulları boşaltır, alışveriş yapar, yerleştirir, yetişmeye çalışırken, hep böyle boş boş denize bakarak oturacağım zamanların hasretini çekerdim..
İstekleri daha kendisinin aklına bile gelmeden düşünülüp yerine getirilmesi gereken hiç kimseyle bağlı olmamak alışkın olmadığım bir durum.
Demek ki yıllar içinde önce başkasının düşünülmesi gerekliliği, mutlaklık kazanmış.
Sadece kendim için buradayım ve ne istersem yapabilirim. Oysa alışkanlık olmadığından mıdır nedir, kendim için ne isteyeceğimi bilemiyorum.
İnsan kendinin mahkumuymuş.Yanımda biri olsun ben ona bağlı olayım da, ister ilgisiz bir isteği var diye ona homurdanayım, ister isteğine uydum diye kendime sinir olayım.
Bak sen! Bunca özgürlük meraklısı ben, hareket özgürlüğüne sahip olduğumda neler düşünüyorum?
Haydi yallah, ayağa kalk ve yürü!
Müzik:
Bir zamanın en güzel filmlerinden Mission'un tüm zamanların en unutulmaz film müziklerinden bir melodi.
.
Ne güzelde yazmışsın... Alışmıssın hep kendine gelince farkediyor aslında ilk kendim deriz ama başbaşa kalıncada özgürlüğümüzü yaşayamayız:)
YanıtlaSilUğur Böceğim,
YanıtlaSilİnsan alışkanlığını kaybetmiş oluyor, yeniden öğrenmek gerekiyor.
:))