Salı, Temmuz 24, 2012

DENİZDE...

...denize giriyor, merdivenden inerken dikkat ediyorum ki "aman ayağı kaymasın".
denizin dibi taşlı ve kayalık, birden derinleşiyor. burada yüzme cesareti bulmuş olmasına seviniyorum.
taş iskelede araları yakınca iki merdiven var, birinden diğerine küçük ve hızlı hareketlerle yüzüyor. ulaştığında duruyor, nefesleniyor sonra diğerine doğru tekrar yola çıkıyor.
ben hemen yakınından yüzerek, güya çaktırmadan onu kolluyorum. arada merdiven demirine tutunup nefeslendiğinde sohbet ediyoruz.
"bu gece kalsaydın, keşke!"
birlikte geldik birlikte dönelim daha iyi, diyorum.
"neden bu kadar kısa kalıyorsun ki?"
kızım yaz okulundan dönüyor, diyorum.
aynı anda o iskelede bir erkek bir başka kadına göz kulak oluyor, daha uzun süre yüzmesi için teşvik ediyor.
kadın elli iki senelik hayat arkadaşı, büyük yengem. benim denizde çocuğummuş gibi gözettiğim kişi annem...


denizden çıkınca derin bir iç çekiyorum, demek böyle oluyormuş! 
ilk kez denize girmene tanıklık eden seni atacağın kulaçlar için yüreklendiren insanlar, yıllar geçince ancak senin onları kollaman ve teşvik etmenle denizden keyif alıyorlarmış.


hayat!

16 yorum:

  1. yine sloganımı destekleyen paylaşım hayat paylaşınca guzel :)

    YanıtlaSil
  2. çok güzel anlatmışsın. sıcacık bir yazıolmuş bu. bir yaştan sonra ebeveynlerimiz çocuklarımız da oluyor aynı zamanda...allah hepsine uzun ve sağlıklı ömür versin...

    YanıtlaSil
  3. Duygulandım. Bu tatilde babası ile birlikte Diloş'u ilk defa yüzdürdük, şöyle adamakıllı. Bozcaada'nın buz gibi denizinden hoşlanmamıştı geçen sene hatırlarsanız. Bu sene sıcacık sularda simidiyle yüzdü durdu, yine de bir eli hep babasının omzunda. Herhalde seneye bizden kopar atır denizde. 40 sene sonra O bize göz kulak olursa bu yazıyı hatırlar mıyım acep?

    Evet, döndük biz bir dolu güzel seyahat anısıyla.

    YanıtlaSil
  4. Keske cocuk kalan ben olsaydim hep...

    YanıtlaSil
  5. Bende çok duygulandım. Bilge'nin Sinop'ta iskeleden tam tarif ettiğin gibi bir yerden denize girdiğinde hissettiklerim geldi. Sonra, sonrası "hayat" belki yıllar sonra rollerimizin değişeceği...

    YanıtlaSil
  6. yazını muhteşem bi şekilde sonlandırmışsın tebrik ederim...

    YanıtlaSil
  7. :-) evet hayat bu işte....ellerine sağlık ne güzel yazmışsın

    YanıtlaSil
  8. Uçurtma Avcısı,
    Ya da kederler paylaşılınca azalır, sevinçler paylaşılınca çoğalırmış! :))

    YanıtlaSil
  9. Şulem,
    Biz birbirimizi biliyoruz ya, işte bizim o çelişik duygu durumlarımıza bir örnek! :)

    YanıtlaSil
  10. Pembeciğim,
    O anıları dinlemeyi heyecanla bekliyorum. Bu 1 !
    Umarım Diloş 40 sene sonra size gözkulak olur. Yine de büyük mutluluk bu durum. Etti 2 !
    :))

    YanıtlaSil
  11. Mehtapcığım,
    Keşke keşke !
    Olmuyor, hep bayrağı devrediyoruz...
    Bu da güzel, bu da güzel.
    :)

    YanıtlaSil
  12. Sevdacığım,
    Asıl olan hayatın devamlılığı, bizim bizden sonrakilere aktardıklarımız...
    Yine de "hayat"ın bize böyle ufak sürprizleri hiç eksik olmuyor.
    :)

    YanıtlaSil
  13. SeSSizlik,
    Teşekklür ederim.
    :)

    YanıtlaSil
  14. Adsız, (?)
    Teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
  15. gözlerim doldu yahu:) ne güzel anlatmışsın. Ana kız tatilleriniz çok olsun daha, yüzün güzel güzel. Canımsın.

    YanıtlaSil
  16. Elektram,
    Hepimizin öyle olsun, diyeyim ben de...
    :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!