Memleket içinde ya da dışında, gezmeye gittiğim yerlerin mutfağını tatmayı, değişik lezzetleri denemeyi severim.
Mutfaklar ve ona bağlı beslenme insanların yaşamlarının temeli. Ziyaret edilen mutfakları tanımak gidilen yeri tanımanın, orada kısa süre de olsa yaşamanın vazgeçilmez parçası.
Hazır tam yerine gitmişken, İspanyol mutfağının ünlü tapaslarını tatmamak, paella yememek, sert kahvelerinden içmemek, değişik tatlılarla damağı lezzetlendirmemek olur mu?
O nedenle bugünkü yazı, "yediğin içtiğin senin olsun, gezdiğin gördüğünü anlat" kibarlığının tam tersine yediğimi içtiğimi anlatmak üzerine!
Tapas, bizim mezelere benziyor. Onlar gibi küçük kaplarda atıştırmalık olarak ve daha çok yemek öncesi yeniyor. Şarküteri ürünleri, peynir çeşitleri tapasın temel seçenekleri, bazen ana yemekten küçük kapta sunulduğu oluyor.
Paella, benim daha çok deniz ürünleriyle yapıldığını sandığım bir çeşnili pilav.
Orada öğrendim ki, etli ya da tavuklu çeşitleri de var. Hatta, tüm çeşitler birarada koca kazanlarda pişirildiği de oluyormuş.
Paellanın, İspanya iç savaş sırasında açlık yokluk zamanlarında, elde ne varsa tümünü karıştırıp pişirerek ortaya çıktığı söyleniyor.
Tortilla de patata, nam-ı diğer patatesli omlet.
Günün her öğününde yenebiliyor, ki ben sabah kahvaltılarında zevkle yedim.
Benim evde yaptığımdan daha bol patatesli ve içinde ince doğranıp kavrulmuş kuru soğan da var. Ayrıca, en az iki üç parmak kalınlığında ve börek gibi dilim dilim kesilip tabağa alınıyor.
İşte ünlü soğuk çorbaları, yazın sıcakta bol bol tüketilen gasparço/gaspacho.
Fotoğraftaki daha az kıvamlı olanı ve daha çok bilineni.
Bir de Endülüs'e özgü olan ve salmajero denen, kıvamı içine eklenmiş ekmekle koyulaştırılmış ve diğer malzemeleri de püre haline getirilmiş gasparço var. Ben onun tadını ve lezzetini daha çok sevdim.
Vitrinde gördüğünüz ballı ekmek tatlısı. Gayet hafifi ve lezzetli.
Anladığım kadarıyla, çırpılmış yumurtaya bulanıp kızartılmış ekmek dilimlerinin arasına çok hafif krema sürülüp, üzerine sulandırılmış bal dökülerek yapılıyor.
Kahvenin yanında nefis bir ağız tadı.
Cafe cortado.
Benim ağız tadıma en uygun az sütlü İspanyol kahvesi. Diğerleri solo (sade ve sert) ve sütlü kahve.
Cortado, bizim espresso olarak bildiğimiz kahvenin üğzerine az sıcak süt eklenerek yapılıyor. Kahveyi şekersiz içiyorum, yanında verilen şekeri size göstereyim diye fotoğrafa dahil ettim.
İşte size bir vitrin daha, zeytin, zeytinyağı, fasulye, nohut... Aynen bizdeki gibi.
Endülüs'te aralıksız gözalabildiğince uzanan zeytinlikler var.
Zeytin, İspanya'nın en önemli gelir kaynaklarından. Ancak siyah zeytin yemiyorlar, yeşil zeytini ise çerez olarak ya da salata gibi tüketiyorlar. Bizdeki gibi kahvaltıda zeytin aramayın.
Bunun yanısıra, zeytinyağları sahiden lezzetli ve bol çeşitli.
Bu bir şarküteri dükkanının görünüşü.
Tavana asılı duran biberler, sarmısaklar hiç yabancı değil bize. Bir de bizim pastırma yerine geçecek jambonlar var.
Çoğunlukla domuz etinden yapılan ve ince ince kesilerek tapas olarak ya da sandviç içinde yenen, onların söyleyişiyle "jamon".
İspanyolca "la cerveza" bira demek.
İçimi lezzetli ve hiç de fark ettirmeden çarpan güzel biraları var.
Sangria, ünlü meyveli şarapları. Özellikle sıcak günlerde bol buz ile keyifle içiliyor, serinletiyor. Diğer şarapları da hiç fena değil. Endülüs'te yolculuk yaparken gördüğüm kadarıyla, zeytincilik kadar olmasa da bağcılık da yaygındı.
Geldik son vitrine!
Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım değil mi?
Gelecek haftaki festivale hazırlanan Sevilla'dan bir tatlıcı vitrini.
Hafif şerbetli, bademli tatlılar çoğunlukta. Badem diğer Akdeniz ülkeleri gibi burada da, özellikle şekerleme ve tatlılarda yaygın kullanılan bir yemiş.
Diyetli diyetli yalandım :)
YanıtlaSilcok guzel anlatmissin, beraber de gidelim:)
YanıtlaSilGazpacho'yu İspanyol Çorbası olarak bilirim, hatta evde denemişliğim de vardır. Dünya'da da İspanyollara ait bir çorba olarak oldukça meşhur. Geçen hafta TV'de bir yemek Programı'nda Antalya, Elmalı'da bir hanım sulu salata adında artık unutulduğunu söylediği bir yemek yaptı. Malzemesinin, yapılışının gazpachonun neredeyse aynısı olduğunu görüp çok şaşırdım. Kim bilir daha böyle unuttuğumuz ne yemeklerimiz var !
YanıtlaSilağzım sulandı yahu :)
YanıtlaSilLeylakcığım,
YanıtlaSilHaklısın ne diyeyim?
Ben de buradan bakarken iç geçiriyorum. ;)
Refciğim,
YanıtlaSilKesinlikle gidelim. Zaten 4 günde gezilip bitecek yer değil, defalarca gitmeli! :)
Işıncığım,
YanıtlaSilYakın coğrafyalar, birbirinden etkilenmiş kültürler, benzer iklimler olunca yemekler de benziyor tabiyatıyla.
Unutulmuş yemekler konusu ayrı bir araştırma ve bulma konusu. İnsan ne güzel bir mutlulukla çalışır böyle bir alanda. ;)
Şulem,
YanıtlaSilAç karnına okumamışsındır umarım? ;-)
Diyetliler sarılıp ağlaşıcaz resimlere baktıktan sonra :)
YanıtlaSilSerpilciğim,
YanıtlaSilHiç istemem ağlamanızı, Endülüs'e gidiniz bence. ;-)