Düşünün ki, yaşadığınız şehirde, çanta tipi "nükleer" bir bomba patlamış ve ortalık toz duman içinde kalmış, kendinizden geçmişsiniz. Tam o sırada tanıdığınız biri, sizi evinin bodrumunda bulunan sığınaya taşımış. Kendinize geldiğinizde, kurtarıcınıza minnet duyar ve güvenirsiniz, hiç şüphesiz.
Dışardakileri düşünmek, merak etmek, sığınaktan çıkmayı ummak kendi varlığınızı garantiledikten sonra akla gelir.
İyi de, "kurtarıcı"nızın sizin dışarıyla bağlantı kurmanızı istemediğini, orada kalmaya mahkum olduğunuzu farkettiğinizde ne yapabilirsiniz?
Baskıcı/kurtarıcıya direnmek ne kadar mümkündür?
Duru Tiyatro'daki "Sondan Sonra/After the End" dünyamızdaki toplumsal ve bireysel faşizm üzerine bir oyun. Oyun iki kişilik, Emre Kınay ve Ahu Türkpençe oynuyorlar.
Oyun yazarı İrlanda'lı Dennis Kely.
After the End, ilk kez 2005 yılında Londra'da oynandığında beri, dünyanın pek çok yerinde ilgi çekerek sahnelenmiş.
Oyunu Türkçe'ye çeviren Füsun Günersel kim biliyor musunuz, benim sevgili yolculuk arkadaşım Fü. Hanım.
Aynı zamanda oyunun yönetmeni olan Emre Kınay'ın aldığı sinema ve tiyatro ödüllerini biliyordum, ancak sahnedeki performansını hiç görmemiştim. Bugün kendisini avuçlarım kızarana dek alkışladım.
Ahu Türkpençe'nin oyunculuğuna ise, "Kaybedenler Kulübü"nü görene dek burun kıvırırdım. Film sayesinde şöyle bir silkelenen önyargım, bugün oyunu gördükten sonra, hayranlığa dönüştü.
Doğrusu oyuncularının ikisi de "Afife" tiyatro ödüllerindeki "en iyi" adaylıklarını hakediyorlar.
Burada oyunla ilgili çeşitli yazı ve yorumları bulabilirsiniz, aşağıda ise oyundan sahneler var.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz!