Babaannem, babamın doğumunun Hamsin'in iptidasında olduğunu söylerdi.
Hamsin, hem kışın esen sayılı rüzgarlardan birisinin adı, hem de Pentekostes yortusuna kadar süren elli günlük döneme verilen ad. Hamsin rüzgarlarının esmesi ve Paskalya yortusu öncesi günleri, bizim takvimimizle aşağı yukarı Ocak sonu, Şubat başı günlerine denk geliyor. Babaannemin eski takviminden yola çıkarak, babamın doğum gününün 8 Şubat olduğunu varsayılırdı.
8 Şubat'ın bir özelliği daha vardı, annemle babam o gün Ankara'da evlenmişler. O yıl da hava bu seneki gibiymiş çok çok soğukmuş, her yer buz içindeymiş. Öyle ki, nikahtan eve döndüklerinde su saatinin donmuş olduğunu görmüşler.
Babam, biz küçükken İstanbul'a geldiğimizde kardeşimi ve beni sık sık Saray muhallebicisine götürürdü ve tavuk göğsü yerdik. Ben pilavın tutmuş dibini yemeyi sevdiğim gibi tatlının da kızarık dibini severdim ve kazandibi isterdim. Yiyeceğimizi yer, sonra evdekilere ya da o sırada oturduğumuz kasabaya götürmek üzere bir de paket yaptırırdı.
Bu sene 8 Şubat'ta yolum Saray'a düştü. Tavuk etli çorba ve yoğurt istedim, üstüne de sade kahve içtim. Tavuk göğsü ve kazandibi yemek içimden gelmedi.
Sonra belki...
.
ben senınle aynı sehırdeyım su an
YanıtlaSilMuhtarcığım hoşgeldin!
YanıtlaSilBendeki mail adresine bir baksana...
;)
Babanı analım o zaman güzel duygularla, huzur içinde uyusun.
YanıtlaSilAnnene de uzun ömürler diliyorum, sağlıklı ve hep yanıbaşınızda...
Kazandibini belki yazın birlikte yeriz, ne dersin:))
Sağol Leylakcığım, sağol. :)
YanıtlaSilKazandibini yazın yiyeceksek dondurma da ister bak!
Hem sen o kadar zaman gelmeyecek misin buralara? :(
tavuk göğsü tatlısı diye koştum, tatlı kadar tatlı...
YanıtlaSilFatmacığım,
YanıtlaSilKazandibini unutma lütfen! :))
bende kazandibini çok severim,çocukluğumda da bayılarak yedim şimdide öyle,ama en güzeli anılar galiba..
YanıtlaSilsevgiler..
Anne eli gibi hoşgeldiniz!:)
YanıtlaSilÇok haklısınız, en güzel tat anılarda...
:))