Kandilli, Adile Sultan Sarayı.
Başınızı sol tarafa çevirin, Boğaziçi Köprüsüne dek uzanan ışıltı deniz bir yandan, boğaz kıyısınca uzanan baharı coşkuyla karşılayan korular diğer yandan.
Kandilli, Adile Sultan Sarayı
Başınızı az sağa çevirin, keşke tam tepedeki gökdelenler olmasa, yalnızca önündeki teknelerle Bebek koyu görülüyor olsa. Fıstık çamlarını ve erguvanları gördünüz bile, hemen ön taraftalar.
Kandilli, Adile Sultan Sarayı
Şimdi tamamen sağa bakacaksınız. Biraz ileride Fatih Sultan Mehmet köprüsü var, ne yazık ki kadrajın dışında kalmış. Ben fotoğrafları ayıklayana dek, bununla yetineceksiniz.
Evet evet doğru bildiniz, deniz kıyısındaki küçük yapı Küçüksu Kasrı.
Orada olmak istiyorum:(
YanıtlaSil2. fotonun renklerine bittim. İstanbul, pasaklı kontesim diyorum işte her defasında. tepeden bakınca ne güzel, içine karşınca iflahımızı kesen.
YanıtlaSilElektra Hnm, yeni blog adresinizi eski blog sayfanıza yazar mısınız? İstanbul'da sokak sokak aratmayın blogunuzu, yani... :))
YanıtlaSilne hoş olurdu, bu saatlerde orada olmak...
YanıtlaSilne muhteşem bir şehir burası di mi? insanı kezlerce aşık ediyor kendisine...
YanıtlaSilLeylakcığım,
YanıtlaSilBuyur bekliyoruz; İstanbul ve biz.
:))
Elektram,
YanıtlaSilİkinci fotoyu arkadaşım çekti.
O da bir instagramcı! :))
Zafer Bey,
YanıtlaSilŞu benim blogroll'daki linke tıklarsanız, sokak sokak dolaşmadan doğrudan meydana çıkacaksınız!
:))
Özlemciğim,
YanıtlaSilAslında her saatte orada olmak hoş olur ya...
:))
Şulem,
YanıtlaSilÜstelik bu karşılıksız bir aşk değil!
Sen, ben... onu sevdikçe, o da kendisini bize açıyor, Güzellikleri keşfetmemize izin veriyor.
:))
Ekmekçe'anım ben Kompleksiz Elektra'yı arıom ama... Sadece Elektra olmuo işte, olmuo olmuo OLMUOOO.. Kompleksizinden olmalı, dimi amaaa... :))
YanıtlaSil""Aaa olmaz, eski sokaklarını arar insan..Vefalı olmak gerek, yok hayır ben Sarıyer'liyim.. :))""
YanıtlaSilKomplekssiz Elektra Hanım'ın kulakları cıngıldasın.. :)