Kasım'da hava dışarıda olmaya, göğün altında vakit geçirmeye izin verdi.
Güzel günbatımları gördüm, güzel bulutlar, yapraklarını dökmeye hazırlanan güzel ağaçlar...
Kasım başındaydı, akşamüstü içimden sahile doğru yürümek geldi.
Önce karşıma yelpaze şeklindeki bulutlar çıktı, sonra şurup rengi bir günbatımı.
Şurubi ışıkları adeta içime çekerek, gülümseyerek yürüdüm, mutlu oldum.
Kasım ortalarında pastırma yazı bitip yeniden başladı durdu.
Ağaçlar "sararıp dökülmeden önce şarabi eşkiya kıvamında kızardı" durdu.
Düşündüm durdum, en sevdiğim mevsim olan ilkbahara ciddi bir rakip çıktı, sıralamamı değişsem mi?
Ayın sonlarına doğru günler iyice kısaldı, akşam serinliği hissedilir derecede arttı.
Olsun varsın. Belki de bulutların arasından inatla çıkan günbatımı yansımalarının sebebidir o soğuklar. Kim bilir?
ah gokyuzu ve gunbatimi fotolarina bayildim...
YanıtlaSilgunbatimi yillar once biraktigim istanbul'u animsatti bana. simdilerde gitmekten ziyaret bile etmekten korktugum istanbul'u. korkum biraktigim zamandan daha betonlasmis bir istanbul bulma korkusu. en son zannediyorum 2011 de ziyaret etmistim o zaman dahi inanamamistim :(((
Sümüklüböcekciğim,
YanıtlaSilAslında hileli bu fotoğraflar; o yüksek ve çok fazla sayıdaki beton binalar görülmesin diye fotoğrafları denize ve yeşile doğru çekiyorum. Oysa 180 derece dönsem, taş beton... Ne yazık ki!
ben de geçenlerde benzer şeyi düşündüm, mevsim sıralamamı. İlkbaharı birincilikten indirmemin mümkün olmadığına karar verdim sonra ama ikincilik kesinlikle sonbaharın. Kendine has vakur bir duruşu var gibi geliyor bana. Ve çok güzel :)
YanıtlaSilŞulem,
YanıtlaSilMevsimlerin tadını çıkaramaz olduk ya şimdiki zamanlarda, diyorum ki en az sevdiğim mevsimde kalayım, tat duygusunu engelleyenler olmasın artık.
Razıyım.
ah istanbul ah... :(((
YanıtlaSilEvet ahh çektirir insana şu İstanbul, Sümüklüböcekciğim.
YanıtlaSil