Sıraselviler Caddesinden İstiklal Caddesine dik inen Büyükparmakkapı Sokakta güzel bir Laz lokantası vardır, Klemuri. Çalıştığım yıllarda öğlen orada yemeğe gitmek için bahaneye bakardım.
Bir kaç sene önce sonbaharda kısa bir süre için pepeçura isimli tatlıyı yaptıklarını duyurduklarında merak etmiş yemiştim. Çok lezzetli ve hafif bir tatlıydı. Bir çeşit üzüm peltesi ya da muhallebisi olduğunu sonradan öğrenmiştim.
Ve yine sonradan hatırladım ki, Samsun'da yaşadığımız yıllarda, annem bazen pazardan küçük mis kokulu siyah üzümler alırdı. Meğer, pepeçura "isabella" isimli o üzümlerle yapılırmış.
Pepeçura çok eski bir tatlıymış, Doğu Karadeniz'de ve Yunanistan'ın bazı bölgelerinde yapılıyormuş.
Güzel kokulu isabella üzümlerinin de zamanında Trabzon'dan Venedik'e götürüldüğü ve şarap yapımında kullanıldığı söyleniyor.
Tatlı, muhallebi kıvamında ama süt yerine kaynatılıp kabukları ve çekirdekleri kevgirden geçirilmiş üzüm suyundan yapılıyor.
Üzümü yerken aldığınız mis koku ve hafif ekşilik tatlıya da geçiyor, gayet hafif ve ferahlık hissi veren bir lezzet bu.
Yapılışı kolay, ben pelte yapar gibi yaptım, şekerini ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz.
Burada bir tarif de var, tıklayınız!
Bugün pazar yeri bereketliydi, tam sonbahar renkleriyle doluydu.
Bir yandan turfanda meyveler sebzeler, bir yandan turşuluklar, yazdan kalan "son elveda" ürünler...
Günün pepeçura renginin kardeşi pancar turşusu oldu. pepeçuralar soğuyup dolaba girmek üzere beklerken, pancarlarla renk kardeşliği yaptılar.
Aa Lale de isabella üzüm buldu mu yapar bundan, ne de olsa Ordu'lu :) İlk ve tek ondan duymuştum, sen ikinci oldun....
YanıtlaSilLeylakcığım,
YanıtlaSilEhh, memur çocuğuyum, hasbelkader biraz Karadenizli de olduk haliyle.
Biraz da merakilik eklenince...
İşte buyrun sonuç!
:))