Pazartesi, Mart 25, 2019

TAVŞAN ZIPLAMALI

Hoop,bir hafta daha geçti! Sanki zıplayarak geçiyor günler, tavşan gibi...
Pazartesi
Çiçekkızım, "Manik Atak oyununu merak ediyorum, bu akşam gitsek" buyurdu, bilet bulduk, karşı kıyıya gitmeyi göze aldık, tuttuk Artı Sahne'nin yolunu.
İyi yapmışız, eğlenceli, duygulu, sürükleyici bir oyun izledik. 
Bihter Dinçel'in yazdığı oyunu Barış Dinçel yönetiyor, Devrim Yakut ve Bihter Dinçel rolden role girerek oyunu sürükleyip götürüyor. 
Salı
İstanbul'un diğer ucunda annemin kardeş kuzen toplaşması var. Kardeşim ve ben eşlikci yancı olarak seyahat ediyoruz. Malatya yemekleriyle donatılmış bir sofrada aile muhabbetleri yapılıyor. Muhtemelen ileride anısı olacak tatlı bir gün geçiriyoruz.
Çarşamba
Akşam Kadıköy'de Barış Manço Kültür Merkezi'nde "Denizlerimizin Hukukçu Kaptanı Gündüz Aybay" belgeseli gösterimi var.
Filmi dördüncü kez seyrediyorum ve her seferinde aile albümü sayfası çevirir gibiyim, başka bir ayrıntı, başka bir özellik...
Perşembe
Bir başka kardeş ve kuzen buluşması; kardeşimin küçük kızını okuldan almaya gidiyoruz, kardeşim ve benim kızım. Dördümüz yemek yiyip karşıya geçiş yoluna giriyoruz. Akşamüstü trafiğinde bizim frankofon kızlara yakışır bir müzik listesiyle kendimizce eğlenceli bir yolculuk yapıyoruz.
Play listde, Enrico Macias'tan Adieu Mon Pays, Gilbert Becaud'tan Nathalie, Jacques Brel'den Ne Me Quitte Pas var; çocukluğumuzun gençliğimizin özeti gibi.
Cuma
Öğlenden sonra yine yollardayız kızımla, bu defa menzilde İznik'te babaanne dede ziyareti var. 
İznik her zaman orada bulunmaktan mutlu olduğumuz yer. Bu defa  akşamüstü şansımıza yine nefis bir gün batımı göl kenarında bizi bekliyor. Bisikletle gezmeyi de özlemişim, o kadar ki, sabahın soğuğunda gözümden yaşlar akarak bindim.
Cumartesi
Dönüş yolu gelişin tersine aktarmalı oldu; minibüsle Yalova, feribotla Yenikapı, Marmarayla Suadiye, sonunda evdeyim.
Pazar
Çoluk çocuklu kahvaltı, hazırlaması keyifli, sohbeti tatlı, mutlu gün...
Akşamüstü sahile doğru yürüyüş ve günbatımı seyri. Şansıma parlak, net, ışıltılı bir havada, güzel mi güzel.


O kadar günbatımı sözünden sonra, bahar dalı olur mu dediniz mi?
Ben olsam demiştim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoşgeldiniz!