Cumartesi, Nisan 11, 2020

TURŞU TABAĞI

Blogumun son günlerdeki akışına bakıyorum da, iyiden iyiye her telden şarkılar programı gibi olmuş.
Kitap okumuşum hakkında şöyle düşünüyormuşum da, ekmek yapmışım nefismiş de ve hatta ekşi maya bile yapmayı becermişim de, yok efendim anılara dalmaklar, günlük olaylar hakkında fotoroman yapmaklar... 
Biraz şizofrenik bir hal değil mi sizce de?
Gerçi o kadar gömmeyeyim kendimi, günlerin bize getirdiği ruh halinin sonuçları olsa gerek bu durum.
Kendimi bir güzel haklı çıkardıktan sonra, şimdi gelelim günün marifetine. 
Aslında marifet bugünün sonucu değil; turşu dediğinin kurulması, olması, sofraya konulur hale gelmesi en azından bir aylık süreç sonunda tamamlanıyor.

Annem çok güzel turşu yapardı. Çocukken kış günlerinde, soğuk yerde saklanan küpten turşu çıkarıp sofraya getirmek benim işimdi ve buna bayılırdım.
Son yıllarda, biraz tansiyon sorunu, biraz da saklama yeri konusu nedeniyle, annem turşu yapmıyor. 
Önceki sene ufak bir deneme başarılı sonuçlanınca, geçtiğimiz sonbahar işe giriştim ve tadanların onayladığı güzel sonuçlar aldım.



Turşu tabağını salatalıktan başlayıp saat yönünde dönelim:
Salatalıklar kütür kütür olmuştu, çocuklar hemen bitirdiler.
Karnabahar turşusunu, biten turşu suyuna kurmuştum, iyi sonuç verdi.
Alman lahana turşusu ( sauerkraut ) geçen senenin ürünü, buzdolabında saklayıp yaşlandırdım ve ayıptır söylemesi her tadan bayılıyor.
Biber turşusu elimin ürünü değil, Cevizhane'den almıştım. Çünkü, benim kurduğum biberler bir türlü lezzetli olamadı ve genellikle eridi gitti.

Turşu konusu da böyle işte!

4 yorum:

  1. Tabah nefis görünüyor ağzım sulanmadı değil :) Afiyetler olsun

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel bir tabak olmuş teşekkürler

    YanıtlaSil
  3. Sakura Mevsimi,
    Teşekkür ederim, ağız tadıyla turşu yemeniz dileğiyle...

    YanıtlaSil
  4. Eğitim Pınarı,
    Ben de teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!