...yaz sıcağını pek sevmem, pek yerinde olmayan keyfim biraz daha kaçtı.
dün gece sıcaktan ve huzur'un son bölümüne gelince artan gerilim ve ihsan'ın hastalık ateşinin etkisiyle belki de, rahat uyuyamadım.
sabah erken uyanıp serinlikte kitabın son sayfalarına kadar okudum.
kırlangıçlar gelmişler, kaç gündür sabah akşam ötüşlerinin duyuyorum. bu akşamüstü balkonda huzur'u bitirirdikten sonra seyrettim onları.
sabah kitabı bitiremedim, akşamdan kafaya koymuştum, sabah erken çıkıp yürüyecektim. dört gün evde kalmak hafakanları üstüme saldı yine.
"huzur" birazcık bekleyebilir.
maskemi takıp, dezenfektanımı alıp, ne olur ne olmaz lazım olur belki cebime bir kredi kartı atıp sokağa attım kendimi.
mahalledeki güller coşmuş, hele asma gülleri salkım salkım açmışlar.
iğdeler ve sevdiğim adıyla pitosporumlar (yıldız çalısı) mis kokularını maskenin ardından duyulacak şekilde yayıyorlar.
eve doğru yöneldiğimde market açılmak üzereydi, tenha bulmuşken girip bir şeyler yüklenip eve döndüm. alışveriş, mutfak işi, temizlik karantina döneminin dipsiz kuyuları... bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor!
haliyle, eve girdikten sonraki zaman bitmeyen ev işlerini hale yola sokmaya çalışarak geçti.
neyse ki, akşamüstü kitabımın son cümlelerini bitirip kapağını kapadığımda, aldığım lezzet sayesinde günün yorgunluğu geçmiş gitmişti.
şimdi bir haftadır bekleyen bir kitabım var, d.ciğim okuyup çok beğenip bana göndermişti.
ondan sonra saatleri ayarlama enstitüsü'nü mü okusam, diyorum.
Yaz sıcağını bende sevmem, kışçıyım ben :)
YanıtlaSilBence dediyseniz ve sıraya koyduysanız ertelemeyin, huzurlu ve tatlı bir mizahı vardır ve bugünlerin -arada bir bulaşsa da- sıkıcı olan köpüğünü kesinlikle alır:)
YanıtlaSilBunaltınca bende sevmem sıcakları ama bu aralar cam kapı açık oturmak hoşuma gidiyor.
YanıtlaSilBen de Mithat Cemal Kuntay'ın "Üç İstanbul"unu okuyorum her sayfasına hayran olarak. Yıllar önce dizisini izlemiştim ama haliyle pek bir şey kalmamış aklımda ama kitap nefismiş, okumadıysan öneririm. Ve çok bezdim Ekmekçim, nereye varacak bu işin sonu, her kafadan bir ses çıkıyor, kime inanacağımızı şaştık.
YanıtlaSilAntalya yanıyor bu ara, nefret etmekteyim :(
Sıcağı severim ama bu devamlı evde olma hali artık psikolojik olarak zorlamaya başladı. Huzur kadar güzeldi Saatleri Ayarlama E. Kitabı. Ama bu günlerde daha akıcı okumaka ruha daha iyi geliyo.
YanıtlaSilSelamlar :)
Gizlipencere,
YanıtlaSilTam olarak kışçıyım diyemem, önce baharlar gelir bence. :)
Okuyiciim sevgili Buraneros, sırada.
YanıtlaSilÜstelik, Enstitü'yü Huzur'dan daha çok hatırlıyorum, sanki.
Bakalım, göriciiz. :)
Sevgili Mehtap,
YanıtlaSilKapı pencere açıp oturmaya itirazım yok inanın.
Benim derdim gece uykusunu sıcakla mücadele etmeden uyuyabilmek. :)
Leylakcığım,
YanıtlaSilRuh durumlarımızın dalgalarından helak olduk, bir gün lodos bir gün poyraz... Süt liman günler gelse, söz "sıkıldım" demeyeceğim. :)
Üç İstanbul'u okumadım, evde kalma hali böyle giderse sıra ona da gelecek. ;)
Sevgili Satır Arası,
YanıtlaSilRuh halimizdeki değişkenlik, okuma tercihlerine de yansıyor.
Karantinadaki ilk günlerde ancak çizgi roman okuyabiliyordum. :)