Perşembe, Ekim 22, 2020

Telgraf ve Telefon Direkleri

Bugün uyku ile uyanıklık arasındaki bir iç geçmesi anında, telgraf direklerini hatırladım. 
Öylece.
Birdenbire.

Şöyle oldu, saçımı boyatmak üzere kuaföre gitmiştim. 
Zorunlu olarak, ayda bir kez bu faaliyete katlanıyorum. Ancak, işlemlerin bitmesini beklerken genellikle uyku bastırıyor. Bu defa,  bekleme sürecinde ortamda bulunan sarı saçlarından sorumsuz bir genç kadının çok çok yüksek sesle anlattığı bir çekirdeği doldurmaz şeyleri duymak zorunda kaldığım için iyice sıkıldım. Saçım yıkanırken gevşemiş olacağım, bir an -sahiden bir an- içim geçti ve telgraf direklerini hatırlayıverdim; eskiden yollar boyunca telgraf direkleri uzanırdı. 

Telgraf direkleri aklıma düşünce uyku hali uzaklaştı ve onları daha ayrıntılı hatırlamaya başladım. Çoğunlukla demir yollarında raylar boyunca uzanır giderlerdi. Karayolları ana ulaşım güzergahı haline geldikten sonra, telgraf ve telefon direkleri karayolları, şoseler boyunca uzayıp gider olmuştu, muhtemelen. 
Direkler hangi ağaçtan yapılırdı acaba? Onu bilemiyorum da renkleri aklımda, şöyle hakiye bakan soluk yeşilimsiydi. Tepelerinde bazen tekli bazen çoklu porselen başlıklar olurdu, onlar üzerlerindeki kabloların, tellerin birbirine bağlanmasını sağlardı.
İçinde olduğunuz araç hızlandıkça, direkler gözünüzün önünde akar giderdi. Şarkısı bile vardır bilirsiniz, direklerine hatta tellerine kuşlar konar, sıra sıra dizilirlerdi.
Bir yolculukta, bu direklerin haberleşme amacıyla dikili olduklarını öğrenen küçük kızdan hemen diğer soru gelmişti: "Baba, peki, nasıl gidiyor bu telden sesler?" 
Cevabı şimdi hatırlamıyorum, eminim bütün sorularıma bıkmadan cevap veren, açıklayan canım babam anlatmıştır, nasıl olduğunu. 




Öğleden sonra  Ekim güneşinin ısıtıp keyif verdiği bir saatte balkonda mevsim meyveleriyle muhabbet halindeyken, aklıma bu yazıyı yazsam iyi olacağı geldi. 
Telgraf direklerini unutmamalı...
 

6 yorum:

  1. Ne denli önemliler aslında o vakitler için, teller kesilse iletişim de kesilecek.. Teller görünmezleştikçe, aradaki iletişim de sönükleşti aslında..
    Fotoğrafın ışığına bayıldığımı da belirtmek isterim <3

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Okul Arkadaşım,


    Ah o direkler dedim mi, dedim. Peki trenler?.. Demedim desem; pek becerikli olsam da inandıramam, bilirim:) İstasyonlarda üst üste yığılmış, dikilmeyi bekleyen ağaçları ve nakil olacak şeker pancarlarını ve de bu ülkenin fabrikalarının ürünlerini görmeye bayılırdım; ilkokuldaydım, başlardaydım ve bize Cumhuriyet'i dünmüş gibi ve hâlâ içindeymişiz gibi anlatan bir öğretmenimiz vardı. Ve iyi ki o zamanlar da vardı, dedim, ne güzel ki! Ne hoş bir gün başlangıcı; oysa ki dün de okuduğum yazıdaki fotğrafın altını çizecektim sadece:)

    Ama merakım dürttü, hangi ağaçtandı acaba? dedim, mutlaka Dedem söylemiştir, unutmuşum, aradım ve sanırım bir tez ya da sunum buldum:)

    https://www.emo.org.tr/ekler/61882dd2d19c716_ek.pdf?dergi=409

    YanıtlaSil
  3. O yeşilimsi rengi severdim ben ♥
    Hangi ağaçtan ben de merak ettim şimdi... Google amca belki yardımcı olur bu konuda, ben bir bakınayım :)
    Sevgiler♥

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Mimoza,
    İletişimin değişmesiyle, hızlanmasıyla birlikte ışığının, değerinin azalması bağlamındaki benzetmeniz hoşuma gitti, haklısınız.
    Fotoğrafın ışığı, o saatin ışığının güzelliğini yansıtıyor sanırım, teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
  5. Sevgili Okul Arkadaşım,

    Öncelikle araştırıp bulup eklediğiniz link için çok teşekkür ederim. :)
    Çam ve göknarmış o tel direkleri. Üstelik, yazı sayesinde hiç aklıma gelmeyen dış koşullara dayanıklılık, yıldırım çarpmasına karşı ne yapılır gibi bilgileri de fark etmiş oldum.
    Şimdi artık kullanılmayan ve sökülmüş eski tel direkleri ne olmuş diye baktım, anladığım kadarıyla depolanmışlar ve peyderpey satılıyorlar.

    Trenlere ve istasyonlara gelince...
    Eminim, bir gün bu konuda çocukluk anılarımızın peşinde yazılar yazacağız. :)

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Şebnem,
    Senden yukarıdaki yorumda Sevgili Buraneros bir link vermişti. Oradan öğrendim, çam ve göknar ağacı kullanılıyormuş.
    Sevgiler benden de. :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz!