Pazartesi, Aralık 20, 2021

Sağdan soldan esterabim...

20.12.2021
Buyrun bakalım! 
Günün tarihi böyle, söylemesi yazması müzikli gibi biraz.
Gerçi şuradaki yazıya konu tarihteki  müzikalite daha fazla, ama bugün de fena değil. 

Beş sene önce kış böyle soğuk başlamış ve yeni yıla karlı girmiştik.
Bu sene öyle bir döküm yapmaya mecalim yok doğrusu, eski yazıları bile okuyamıyorum.

Hadi bakalım! 
Bir tarih takıntılı yazı daha. 
Bu defa günün tarihi 20.12.2012 imiş ki, bugünün tarihinden daha cazip bir tarzı var.  O yazıyı da şuraya alalım. 

Biraz da bilirkişi olarak yazdığım yazılara bakıp, bir kuple de oradan aktarayım.
Rüyalarınızı hatırlamak için neler yapmanız lazım biliyor musunuz? 
Ben öğrenmişim vakt-i zamanında sonra paylaşmışım, burada. 
Demek ki, diyorum,  o sıralar rüyalarımı hatırlamak önemliymiş benim için. 


 
Şuracığa, sevdiğim bir ressamın bir eserini bırakarak, bu baygın yazıya ve güne  biraz renk ve ışık eklesem, iyi olur değil mi?
Ressam hakkında  bilgi için buraya bir tık lütfen. 


6 yorum:

  1. e ben zamanındaki o rüyalarla ilgili yazıyı nasıl kaçırmışım yahu! oysa bol rüya gören/hatırlayan bir kişiliğimdir, bilirsin :) neyse ne demiş atalarımız, geç olsun , güç olmasın :)

    rahmetli babam ortaokulda yazdığı bir kompozisyonda "2.2.2002'yi görmek istiyorum" diye yazmış. "niye 2.2.2022 demedin" derdik, "bilmem, aklıma bu tarih geldi, çocukken çok uzaktı" derdi. gerçekten gördü de 2.2.2002'yi ve 1 sene sonra da vefat etti zaten...hayat ne garip!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıyı tekrar okuyunca hatırladım ben de, oradaki alıştırmaları o vakitler yapmış olmalıyım, en azından bir süre. Sonrasını hatırlamıyorum, sadece rüyaları yazma alışkanlığı edinmiştim, demek o zamandan kalma imiş. :))

      Ben çocukken de bana 2000 yılı çoook uzak gelirdi, uff 40 yaşında olacağım, çok yaşlı derdim. O kadar kısa görüşlü bir çocukmuşum yani. :))
      Babacığın rahmet istedi, nur içinde uyusun Şulem.

      Sil
    2. 2000'in başıydı benim babam da bizden gittiğinde. Nurlarda uyusunlar. 🙏🙏
      7-8 yaşlarındayım bir sınıf arkadaşım var hem de alt komşumuz aynı zamanda. Onların evindeyiz bir akşam. Hayal meyal aklımda, konu nereden gelmiş oraya bilmiyorum, "2000 yılında biz yaşamıyor olacağız ki diyor" kendinden çok emin ve ısrarla. Ben de bir yandan parmak hesabı yapıp kaç yaşında oluruz bulmaya çalışarak "ya olur mu, yaşarız bence" diyorum. Epey bi inatlaşıyoruz. Olup olacağımız yaş 30 bile yok halbuki. Çocukken ne kadar uzak yıllar gerçekten de. :))

      Sil
    3. Ooo! O vakit ben "40 çok yaşlı" diye düşünürken haklıymışım, 30'u yaşlı sayanların yanında. :))

      Erken gidenlerimize rahmet olsun. :(

      Sil
  2. Bugün ben de Şule gibi babamı andım. En uzun gece ya, babam mutlaka günün herhangi bir saatinde bunu hatırlar, "Şeb-i Yelda'yı müneccimle muvakkit ne bilsin/Müptela-yı gama sor kim geceler kaç saat" diye Sâbit'in dizelerini okuyarak gelirdi. Başka yerlere yağan karlar Bey Dağlarına da düştü, sıkı ayaz ver Antalya'da ve de güneş. Evdeysem böyle havaları çok severim, oda güneşli, dışarısı billur gibi. Nemden kurtulduk şükür :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim bir arkadaşımın adıdır Yelda, en uzun gecelerin sonuncusunda doğmuş.:)
      Sevdiklerimiz böyle vesilelerle hep aklımızda değil mi? Babacığın nur içinde yatsın Leylakcığım.

      Beydağları ne güzel olmuştur şimdi, bakmaya doyulmaz. :) Bugün burada da nasıl parlak bir hava ve nasıl donduran bir ayaz var, anlatılmaz yaşanır dediklerinden.:)

      Sil

Hoşgeldiniz!