Dün gece MUBİ'de Japon yönetmen Hirokazu Koreeda'nın 2023 tarihli son filmi Canavar / Monster 'ı seyrettim. Film, 2023 Cannes Film Festivalinde En İyi Senaryo ödülü almış.
Koreeda filmlerinde çoğunlukla kendi yazdığı senaryoyu çeken bir yönetmen, bu defa senaryoyu Yuji Sakamato yazmış. Filmin müziklerini yakın zamanda hayatını kaybeden efsane besteci Ryuichi Sakamoto yapmış. Hemen buraya filmin soundtrackinden bir bölüm ekleyeyim, dinleyiniz.
Filmde ilkokul öğrencisi iki çocuğun, aile, öğretmen, okul yönetimi bağlamında yaşadıkları anlatılırken, bir binanın yangınıyla başlayan filmi adeta üç kez al baştan izler gibi oluyoruz; önce annenin yaşadıkları, sonra öğretmenin ve çocukların hikayesine tanık oluyoruz. Bütün bu akış içerisinde olayın biz izleyenlere baştan anlamsız ya da kopuk gelen taraflarını çözmeye, kimin "canavar" olduğunu anlamaya başlıyoruz.
Aile, okul, öğretmen yani yetişkinler dünyası sistemle olan bağları nedeniyle masum değiller, sadece çocuklar bunun dışında kalmaya ve kendilerini gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Canavar, diğer iki filmin konularıyla paralellik taşımasının yanı sıra, günümüz insanının yaşananların görünen yüzü ile gerçek arasında kaldığı ve kuşkularına ya da önyargılarına esir olduğu fikrini çağrıştırdı.
Filmin son sahnesinde çocukların güneşli kırlarda özgürce koşmaları (ki, Close ile ilginç bir paralellik ya da benzerlik daha!) onların kendileri olmak arzusunu ve buna dair umudu gösteriyor düşüncesindeyim.
Gereksiz bir not:
Filmin yazısını Her Güne Üç Güzel Şey'de yazıyordum, baktım ki yazdıkça uzuyor buraya aktardım.
Bence Lukas Dhont Kore-eda'ya intihal davası açsın, yapım şirketi de sonucu Twitter'den duyurup ooh canıma değsin desin :)))))
YanıtlaSilLeylakcığım çok yaşa! Kahkaha attım önerin sayesinde. :)))
SilEvet evet, böyle yapmalılar. ;)
aynı şeyi düşündüm biliyor musunuz öğretmenim? bu intihal davası olayı o kadar saçmaydı ki, o gözle baktığında her film, dizi, bir diğerinden intikal diyebiliriz vallahi!
SilSaçma demek yetmez bence, bir çeşit hırsını çıkarma olayı...
Silintikal de nedir ki :P intihal tabii :)
SilAslında başta intihal yazmış olduğun için cümlenin devamında ikinci tekrarı da intihal okumuşum. Şimdi intikal diye okuyunca da oldu bence. :))
SilFilm ilgimi çekti, Öğretmenler Odası' nı izledim. Bahsi geçen diğer filmi de araştırayım. Yalnız yazıyı okurken müziği açtım, gerçekten çok güzeldi. Teşekkürler :)
YanıtlaSilSevgili Momentos,
Sil"Close" çok güzel bir filmdi, ince ince içe dokunanlardan...
Müzik çok güzel gerçekten, besteci film müziği konusunda çok iyi eserler vermiş. :)
Yorumu gönderdikten sonra Close filmini aradım ve onu da izlediğimi farkettim. Evet çok haklısınız Sevgili Ekmekçikız, film boyunca bir sızı hissettim 👍
SilO vakit, "Monster" da beğeniyle seyredilir. :)
SilSözlerime Wordpress Blogspot sevişmemezliğine teessüflerimle girmek istiyorum. İstemiyorlar bizim birbirimizi takip edip yorumlaşmamızı resmen ya aaa. Yine kastı sistem uyuşmazlığı da, söylenerek girdim afbuyrun pazar pazar. :))
YanıtlaSilClose çok içime işlemişti, o yakın plan çekimlerle çocukların görünenle görünmeyen yerlerdeki duygularını çok hissetmiştim. Lukas Dhont'un Girl'ünü de seyretmişsinizdir kesin. Film festivalinde izlemiştim, onun dramatik bir kreşendo sahnesi vardır, çığlık atmıştık tüm seyirci. O da çok dokunmuştu.
Monster da keza dokunaklı. Beğenerek izledim. Bu ara uzakdoğu filmleri iyi geliyor, müzikleri, kurguları, gerçeklikleri. Paralel seyirlere devam sevgili Ekmekçikız. :)
Ah evet, özellikle bu sıralar yeniden düzenlemeler mi yaptılar nedir, yorum bırakmak biraz deveye hendek atlatmak becerisi istiyor. Gerçekten karşılıklı bir çekememezlik, sevmemezlik hali var, duyun bizi, memnun değiliz! :)
SilFilmler konusundaki ayrıntılı yorumlar için teşekkür ederim, paralel seyirleri paylaşmak daha çok tadını çıkarmak için birebir oluyor. :)